E-Dergi

İsimlerle aranız iyi midir? Bir duyduğum ismi bi daha unutmam diyorsanız gönül rahatlığıyla okumaya başlayabilirsiniz Elif Şafak’ın İskender’ini. Eğer ki ‘’Yok ben daha akşam ne yediğimi hatırlamam!’’ diyorsanız da bırakmayın kitabı hemen. Yazar da farketmiş olmalı ki bu kadar isim çokluğunun okuyucuları zorlayabileceğini daha ilk sayfaya kim kimin nesi anlayalım diye bir aile ağacı konduruvermiş. Her karakter için ayrı ayrı kitaplar da yazılabilirmiş aslında çünkü gayet dolu dolu oldukça farklı kişilikler mevcut. Fakat büyük bir ustalıkla ortak noktalarda buluşturulmuşlar. Fırat Nehir’inden Londra’ya uzanan ve okuyucuya beklemediği bir son sunan farklı bir hikaye…

197 Gün, anlatımındaki akıcılık ve esprili söylemiyle bir solukluk kitap.Fakat yoğunluğu bu soluğu derin bir soluk yapmaya yetiyor. İçinde ne yok ki? Sıradan bir polisiye asla değil! Hepimizin bildiği bir cinayet anlatılıyor, daha ilk satırlarda anlıyorsunuz hangi cinayet olduğunu. Peki eğer cinayeti ve katilin sonunu biliyorsak ne diye okuyalım bu kitabı? Çünkü Sultan Tarlacı bize bir cinayetten çok sanatı, aşkı, tarihi ve özellikle bilimi anlatıyor. Eğer parapsikolojiye bir merakınız varsa mutlaka okumalısınız ama daha önce bu bilimin adını duymamışsanız bile kitap boyunca hem parapsikolojiye hem de beyine olan merakınız artıyor. Yazarın başarılı bir nörolog olduğunu da hesaba katarsak anlatılanın bilim kurgu değil bilimin ta kendisi olduğunu anlayabiliriz. Okumanız boyunca molalar verip sürekli internetten bir şeyler arıyorken bulabilirsiniz kendinizi. Son satırı okuduğunuzda yine de okumak için çevirecek sayfa arıyorsunuz. Şimdiden keyifli okumalar.

Hiç fotoğraflara bakıp anı yaşamayı denediniz mi? İşte bu kitapta hep o ''an'' ları yaşayacaksınız. Ben kitap okurken kahve içmeyi severim, fakat; bu kitap bana hep çay içirdi. Hem de ya birkaç karanfil ekletti porselen demliğime ya da kekik yaprağı... Karadenize hiç yolum düşmemişti şimdiye değin ama Nazan Bekiroğlu değil sadece Trabzon'a; Tebriz'e, Bitlis'e, Bakü'ye ,Batum'a götürdü beni. O elindeki siyah beyaz karelere giderken, yanına çok yol arkadaşı aldı; ben de bu şehirlere ilk kez onun yol arkadaşlığında gitmiş oldum. Her satırı okunmaya değer bambaşka bir anlatım...