E-Dergi

Ölüm anında hayatınız gözünüzün önünden film şeridi gibi geçer gider denir ya, hah işte kitap bir karakterin intiharından sonraki 10 saniyesini anlatıyor bize. Konu mükemmel, uslüp şahane. Fakat geçmişteki olaylardan birden kopup gelecektekilere gidilmesi, aynı senaryonun başka karakterlerin gözünden de anlatılması ve bunların sıralı olmayışı kitabı çok parçalamış. Bütünlük ve akıcılık yok. Bu da sizi kitaptan koparıyor.

Monoloğun, diyalogların uzun tutulması ucuz komedi havası katmış kitaba. Hoş, gülümsetici diyaloglar mevcut. Hayvan çiftliği gülümsetiyor, bu kitap gülümsettikten sonra "gülümsediniz mi" diye soruyor. Okurla doğrudan iletişim halinde kalınması ve anlatıcın inek oluşu üzerinde bu kadar durulmayıp, olağan bir şeymiş gibi gösterilseydi absürtlük komedisi daha kaliteli yansıtılabilirdi. " Evet ineğim hatta bakın "mö" " tarzı şeylere ne gerek var. Hayvan Çiftliği ndeki gibi eleştirellik , başkaldırı mevcut. Bu Hayvan Çiftliği' nin daha samimi ve güldürüklü olanı.

Vasat üstü komedisi, abartılı olayları, alışıldık karakterleriyle yerli film haline getirmeye pek uygun bir kitap. Okudukça karakterleri oynayacak oyuncular bile canlanıyor zihninizde. Ben pek sevemedim. Okunduktan sonra size kattığı bir şey yok. Kitaptan beklentinize bağlı. Romantik - komedi - macera olsun kafamı dağıtsın diyenlerdenseniz seversiniz. Yok efenim edebiyatın yeraltısından, bilim kurgulu, fantazyalı olsun, kafa yorsun diyenlerdenseniz basit bulursunuz, zaman kaybı olarak görürsünüz. Yine de anlatımın akıcılığı sizi etkisi altına almayı başarıyor. Kendinizi plaj havlunuzun üzerinde ayrodinamik sorunlara tebessüm ederken bulabilirsiniz.

Parantez içlerinin, asıl cümlelerden uzun olduğu kitaplardan. İtinayla hissediniz.

Başlarda karakteri kendinize yakın hissedebilirsiniz. Sonraları yakın hissettiğinizden utanç duymaya başlıyorsunuz, yakın hissetmek istemiyorsunuz. Acımasızlığıyla ve hoş tespitleriyle herkesin kaldıramayacağı güzel kitap.