E-Dergi

İnsana hayatta başına ne gelirse gelsin güçlü olunabileceğini ve yeniden hayata dört elle sarılabileceğini ilham eden çok güzel bir kitap. Konusuna ve verdiği mesaja hiç bir sözüm yok, gerçekten de muhteşem. Sadece, belki de çeviriden kaynaklı olarak, çok fazla yazım hatası ve tekrar eden cümleler var, yer yer sıkıcı olabiliyor bu anlatım. Ama buna takılmayacak olursanız, mutlaka hayata bakışınıza çok şey katacaktır bu genç adamın ilham dolu yaşamı.

Çok ama çok büyük bir keyifle okuduğum bir kitap oldu Oblomov. Klasikler arasına girdiği için ne zamandan beri okumayı istiyordum ama okurken bu kadar keyif alacağımı, bu kadar güleceğimi, gülümseyeceğimi ve bir çırpıda biteceğimi tahmin etmemiştim. Su gibi akan bir dili var, hepimizin içinde bir yerlerde uyumakta olan Oblomov'a sesleniyor. Dünyanın en tembel adamı Oblomov, hiç bir şey için tırnağını kıpırdatacak enerjisi yok ama dünyanın en sevgi dolu ve saf kalbi de onda. Lütfen bu klasiği es geçmeyin, ben hala gülümseyerek anımsıyorum bu kitabı.

Sevimli Zen keşişi T. N. Hanh'ın en sevdiğim kitabı bu oldu. Hala arada açar ve okurum. Son günlerde belki en sık duyduğumuz kavramlardan biri "farkındalık". Bazılarımız artık bu kelimeyi itici bile buluyor, biliyorum. İşte tam da bu noktada, aslında farkındalık denilen şeyin ne kadar basit bir anlayışla gelişebileceğini gösteren bir kitap bu. Tamamen günlük hayatla ilgili, her gün yaptığımız çok basit işlere farkındalığın gözleriyle bakmakla ilgili. Bulaşık yıkarken bile an'da kalıp, o anın keyfini çıkarmak mümkün ve yazar bunu müthiş güzel bir dille anlatıyor kitapta. Çok kalpten tavsiye edeceğim bir kitap.

Yazarın yayınlanmış bütün kitaplarını okudum ve bu kitabını da diğer bütün kitapları gibi çok sevdim. Ölüm hepimizin bir şekilde aşina olduğu bir konu. Kimimiz sevdiklerimizi yitirdik, kimimiz kendi canımızı bir gün yitirmekten korkuyoruz, daha da fenası, sevdiklerimizi kaybetme korkusu. Sonuç olarak: ölüm korkusu. Kendisi bir zen keşişi olan yazar, ölüm kavramına öyle farklı ve sade açıklamalar getiriyor ki, daha okurken bile ruhunuzun hafiflediğini ve bakış açınızın değiştiğini fark ediyorsunuz. Sanki yazar bir nehrin kıyısına oturmuş anlatıyor ve siz de sukunetle onu dinliyorsunuz. Keyifli okumalar diliyorum.

Resme kabiliyetiniz olsun ya da olmasın, boyalarla aranız iyi olsun ya da olmasın, büyük ihtimalle bu sıradışı boyama kitabından keyif alırsınız diye tahmin ediyorum. Kendi kendinize yapabileceğiniz en renkli terapi! Bir kutu boya, nefis desenlerle dolu boyama kitabınız, yanınızda kahveniz, çayınız, bir de kulağınızda sevdiğiniz bir müzik varsa, bundan daha muazzam bir meditasyon düşünemiyorum. Yeniden içinizdeki çocuksu ruhunuza ve hayal gücünüze dokunduğunuzu hissedeceksiniz. Keyifli boyamalar diliyorum.