E-Dergi

benim gibi garip bir lisede okuduysanız ve oradaki insanların neyin peşinde koştuğunu o yaşta anlayamamışsanız bu kitap size yol gösterebilir. bir takım gizli kapalı mevzuulara ilginiz varsa da yoksa da okumanız gereken bir kitap. anlaşılır bir dille yazılmış olmasıyla daha önce bu konuda çok fazla bir şey okumadıyanlar için aydınlatıcı. çatlı ve türevlerin kim olduğunu, bugün kurtlar vadisi gibi dizilerden değil de böyle kitaplardan araştırırsanızdaha iyi olur diye düşünüyorum.

farklı insanları birleştirmiş kitap. fakat önemli olan aslında farklı olanların birbiriyle ve sizinle aynı olduğu hepimizin aynı ama hepimizin farklı olduğunu gösteriyor kitap. bir gecede bitip de gözlerinin ağrımasına yol açacak kadar akıcı. kesinlikle insanın beynini yoran cinsten değil. olsa olsa kalbini ve gözlerini yorar.

bu kitabın filmi de mevcut ve aslında kitapta yarım kalan şeylerin filmde tamamlandığını görebiliyorsunuz. ve az biraz kafayı çalıştırırsanız inceden verilen o mesajları algılayıp kime ne olduğunu tahmin edebilirsiniz. fakat filmle kitap arasında çok uçurumlar var
birincisi kitapta anlatılan kasvetli ortamı filmde görünce (o duvar vs.) hayal kırıklığına uğradım çünkü bben öyle düşünmemiştim. aynı şekilde 2 adam var ya onları da hayal ettiğim gibi bulmadım filmde.sadede pozzi kesinlikle oturmuştu karakterine.nashe de fena sayılmazdı. bunlar filmin eksik yerleri. fakat filmin artılarından biri görsel olarak bir şeyler verdiği için, kitapta açık kalan noktalar tamamlanabiliyor. ve filmin sonunda da austerin kendisinin oynaması ile bir süpriz daha oluyor. ve kitapta yarım kalan hikaye filmde kısa bir sahne ile tamamlanıyor.

üçlemenin gerisi olmadan böyle bir yarım kalma bir damakta kalma durumu yaratıyor. bu kitabı okurken acaba benim başıma gelseydi ne yapardım dediğim çok oldu. öyle de bir öykünün içine dahil ediyor sizi auster.

paul austerin kendisini anlamak için okuyabileceğiniz en şahane kitaplarından biridir.

görünmeyen bir adamın portresi ve anı kitabı adlı iki bölümden oluşur. ilk kısımda kendi babası ve onunla olan ilişkilerini, ikinci kısımda ise kendi babalık konumunu anlatıyor.

aralara serpiştirilmiş baba-oğul göndermeleri ve austerin bugün bu kitapları yazabiliyor olmasının ardındaki sebepleri ile okunmaya değer bulduğum kitaplardan.

austerin nasıl saçma sapan bir çocukluk geçirdiğini öğrenince adam haklı bu kitapları yazmakta diyorum istemsizce.

auster'i ilk okuyacaklar için işin tüm büyüsünü kaçırmaması için tavsiye etmiyorum. ancak bir kaç auster dozundan sonra alınabilir.