E-Dergi

Amin MAALOUF okuduğum her kitabından sonra beni tekrar tekrar etkileyen bir yazar. Kitap bittiğinde 5 dakika boyunca öylece kaldım! o kadar çok soru soruyorsunuz ki kendinize ve sizi o kadar uzaklaştırıyor ki bulunuğunuz zamandan... kendinizi Türkler,Araplar,Fransızlar yada Yahudiler veya Müslümanların arasında buluyor onlarla Beyrut'ta, Hayfa'da, Adana'da hatta Paris'te yanyana dolaşıyor,kah gülüyor kah ağlıyorsunuz bazen de kitabın baş karakterinin adı gibi İsyan ediyorsunuz! Gerçekten ama gerçekten okunmaya değer bir kitap zaten Amin MAALOUF tarihi yine bu kitapta da hikaye ile çok güzel harmanlamış...Keyifli okumalar.

Celal BAYAR'ın çocukluk yıllarını da içine alarak Kurtuluş savaşı yıllarından, Yassıada'ya kadar İsmat BOZDAĞ ile olan sohbetlerini içeriyor kitap.Kitap ATATÜRK ile ilgiliymiş gibi görünsede kitabın yarısında ATATÜRK yok! birçok anı ile beraber Celal BAYAR'ın da kısa bir hayat hikayesini içeriyor fakat yazarın yaşlılığından mı? yoksa sohbetleri orjinal haliyle yazmak istemesinden mi? anlamadığım tekrarlar mevcut ayrıca 2-3 olay tekrar ediliyor ve olaylarda birbirinden farklı olan kısımlar var.yani sohbetleri bölmemek için tekrarları anlarım ama bu tekarlar neden birbirini şüpheye düşürür onu kabul edemem! sohbetler 1972 ila 1984 arası bu notları alırken yazar dikkat etmedi diyelim kitabın editörü de uyuyordu sanırım? güzel ve okuması zevkli bir kitap diye düşünüyorum çünkü ilgi çekici birçok Celal BAYAR anısı mevcut ayrıca bize fazla anlatılmayan değerli bir insan olan Celal BAYAR'ı tanıyabilmek için okunabilir! keşke editorial anlamdada iyi olsaydı ve tekrarlar olmasaydı !

maceradan maceraya atlayan bir yiğit DON KİŞOT ,tarihteki ilk roman örneği olduğu için okurken bir baş yapıt okuduğunuzu hissediyorsunuz birçok yönüyle ama kurgu mükemmel değil,maceraların ne olacağı dışında pek merak uyanmıyor içinizde çünkü DON KİŞOT'un kim olduğunu, neden böyle davrandığını, herkesin ona deli gözüyle baktığını biliyorsunuz. aslına bakarsanız konu devam etse maceralar bizi sürüklese ve aradaki zekice ip uçlarıyla neden DON KİŞOT'un böyle olduğunu bize yavaş yavaş verip öyle bitirmiş olsaydı daha bir çekici olurdu.ama şunu kabul etmek gerekir ki o bir baş yapıt ve o tarihte bu kitap türünün ilk örneği okumak keyifliydi gerçekten!

Aşk hakkında o kadar çok şey yazıldı ve yazılıyor ki çoğu günlük hayatımızda konuştuğumuz kadar basit şekilde yazılmıştır ama bu kitap gerçekten çok farklı bir açıdan bakıyor o bildik konuya.felsefe ile iç içe ve mutlaka kendinizi de bulacağınız bir hikaye.bildik bir aşk kitabı olmadığından felsefe ve psikoloji sevmeyenler sıkıcı bulabilir ama aşka oralardan bakmak gerekiyor zaten!

Herkesin ahkam kestiği,yorum yapmayı çok sevdiği bir konudur "AŞK" hep bir kalıba sokulmaya çalışılır bende 2 bayanın yazıp o hassas konuda fikirlerini sundukları bu kitabı sırf bayanlar yazdı diye aldım. elbette bir kitapta iki yazarı birden bulabilmenin farklılığı cezbetti beni AMA bu kadar sıkıcı bir kitap olamaz!!! hayatımda ilk defa bir kitabı bitirmek bu kadar işkence oldu!!!
konuya girmeden önce öyküler var hepimizin bildiği günlük hayattan aslında bazıları hoş olmuş, Ece ÖZBAŞ'ın öykü ve yorumlarını kısmen beğendim ama hep rutin, kılişe olmuş sözler kalıplarla dolu bir kitap merak etmeyin yazılanları bütün arkadaşlarınızla zaten konuşuyorsunuz!!! tek farkı dediğim gibi bir kitapta 2 yazar olması...Beğenmedim!!!