E-Dergi

Şule Gürbüz'ün yanlış hatırlamıyorsam 18 yaşında yazdığı ilk kitabı. Ama ne ilk kitap denilebilir ne de 18 yaşında yazılabilecek cümleler... Uzun zamandır merak ediyordum. Kısacık, novella niteliğinde ama uzuuuun romanlar çıkabilecek bir karakter Kambur. Altı çizilesi cümlesi çok. Karanlık ve çıldırmışlığın simgesi karakter. Araştırıp okuyabilirsiniz.

Okurken çok eğlendim. Yazarın zekasına hayran kaldım. Keyifliydi.

Ne yazsa okurum dediklerimden Ayfer Tunç. Hatta o hep yazsın. Ayfer Tunç külliyatımı hemen hemen tamamlamış durumdayım. Geriye kalan okumak... Ahh bir de bitmeseler.

"Yazarlar sıradan sandığımız insanları evirip çevirirler, başka bir gözle bakarak onlardan yeni insanlar yaratırlar. Bu yeni gözle biçimlenmiş insanlar, artık bizim için sıradan değildirler, birer kahramandırlar. Gerçek hayatta da gizli bir elin onları alıp yeniden biçimlemesini isteriz. Bir el, deriz, bizi de biçimlese, biz de kendi hayatımızın kahramanı olsak. O el kendi elimizdir oysa." Mutlaka okuyun.

"Benim için televizyon izlemek, insanları neden sevmediğim konusunda bir kaynak kitap okumak gibi. Televizyon içimizdeki bütün iğrençliklerin özü." der Doppler. Bu kitap güzel bir günümüz dünya eleştirisi. Sisteme yapılan bu tenkit kitabında medeniyetten, toplumdan uzak ormanda yaşamayı tercih eden -insanları sevmeyen- Doppler'imiz ve onun arkadaşı bir geyiğin yer yer komik, yer yer hüzünlü macerası yer alıyor. Zaten kısacık bir kitap. Bir oturuşta bitirebileceğiniz tatta.