Toplam yorum: 3.078.622
Bu ayki yorum: 5.500

E-Dergi

yesevihan Tarafından Yapılan Yorumlar

10.04.2002

Çok eğlenceli bir kitab.
16. yüzyıl Osmanlı Balkan topraklarında yaşayan bir bayan mürid -Asiye Hatun- gördüğü rüyaları mürşidine mektubla yazarak yorumlamasını istiyor.
Rüyalar da rüya amma...
Rüyalarını kaybetmiş bir ülkenin rüyaları sansürlü bireylerine ilginç geleceği kesin...
Yayınevi kısa sürede yeniden bassın da meraklısına ulaşsın derim.
Tercümeyi yapan akademisyenden - Prof.Dr. Cemal Kafadar- böylesi cins el yazmalarından daha başkalarını da gün ışığına çıkartılmasına himmet istemek hakkımız olsun. Süleymaniye kütüphanesinin tozlu raflarında daha kimbilir ne hazineler yatıyor.
10.04.2002

Kendisi de bir psikiatr olan Kemal Sayar'ın editörlüğünü yaptığı kitab çeşitli psikiatri uzmanlarının insanın ruh sancılarına İslam'in sufi kaynaklarından aradığı şifalara ilişkin ipuçları içeren çalışmalardan oluşuyor.
Genel okuyucu için de ilginç olan bu ipuçları giderek ruh sancıları artan toplumuzun derdine deva olacak iksirin yine kendi geleneğimizde olduğunu gösteriyor.
Kitabda benim için en ilgi çekici olan kısım günümüzden 9 yüzyıl önce Türkistan'da yaşamış olan ve türbesi Afganistan'ın Herat şehrinde bulunan Abdullah Ensari ve eşinin birlikte yaşadıkları manevi yükselişi anlatan makale oldu.
İnsanımızın ruh sancıları ile ilgili ve/veya kendi ruh sancısı çeken her okura tavsiye ederim.
22.03.2002

Kitap daha sonra Müslüman olarak Abdulkadir es-Sufi adını almış olan İskoçyalı yazar Ian Dallas'ın imzasını taşıyor. İlk baskısı 1979'da şu an tarihe karışmış olan Yeryüzü yayınları arasında çıkmıştı. Büyük bir şanssızlıkla İsmet Ozel tarafından Türkçeye çevrilmiş olan [Bu büyük şanssızlığın ne olduğunu burada eleştiri yazanların haklı fikirleri yansıtıyor yeterince]kitabı tanıtmak için yazdığım bir yazı Yeni Düşünce dergisinde 22 Ocak 1988 tarihinde yayınlanmıştı.

Aradan yıllar geçtikten sonra 1996 yılı güzünde Türkiye'ye gelen Gariblerin Kitabı'nın yazarı Abdulkadir es-Sufi ile Yavuz Selim Camii'nin imam odasında Ahmed Kot aracılığıyla tanıştığımızda ilk sorduğum soru kitapta anlatılan öykünün bir otobiyografi olup olmadığı idi. Gözlerinin içi gülerek, ''Evet o kitapta anlatılan, benim yaşadığım öyküdür'' dediğinde kitabın benim için anlamı daha da artmıştı. İlk okuyuşumdan yaklaşık 15 yıl sonra ‘Gariblerin Kitabı’nı bir Batılının İslam'ı bulma serüveni olarak daha büyük bir dikkatle ve tabii ki daha da fazla lezzet alarak okudum. Siz de yaşayan bir menkıbeye tanıklık etmekte olduğunuz düşüncesi ile okursanız bu lezzeti hissedeceksiniz mutlaka.


bu kitab ile ilgili ciddi bir yazı:
http://www.sufism.20m.com/garib.htm
adresinden okunabilir.
22.03.2002

"Su Üstüne Yazı Yazmak " otobiyografik bir roman..Roman bir Amerikalı'nın - siyah ve psikoloji ile uzmanlık düzeyinde ilgili- önce İslam dini ve sonrasında tasavvuf ile tanışmasını kahramanının kaleminden anlatıyor.
Bu kadarıyla İslam-tasavvuf- muhtedi müslümanlar üzerine kafa yormuş olan Türkiyeli aydınlar için ilginç olabilecek kitabın en önemli ve beni çarpan yanı ise benzerlerine ancak önemli bir oranı rivayetlerle şişirilmiş tasavvuf menkıbelerinde rastlanabilecek bir macerayı birinci elden anlatması oldu. Bu öyle bir menkıbe idi ki anlatan kişi okyanusun ötesinde bile olsa halen hayatta idi ve nefes alıp vermeğe devam ediyor. Öyle bir menkıbe idi ki ruhlar aleminin elest meclisinde yaşanmış sırlarından haberler taşıyordu. Öyle bir menkıbe idi ki Yalova'daki bir uzlet mekanında seyr-i sülukunu tamamlamış bir mutasavvıfın -Abdullah Dağıstani- ölümünden yıllar sonra maddi alemde cereyan eden manevi tasarrufunu ortaya koyuyordu.
Ancak bu menkıbenin sırları kendini öyle hemencecik de ele vermiyor. Yazarın kendisinin kasden tercih ettiğini sandığım rumuzlu anlatım tercümesinde de aynen korununca bu menkıbenin anlattığı manevi oluşun bir kısmı kendini ele vermiyor...
Bir yap-bozu çözer gibi kitabı parça-parça ele alınca eserin bütününe hakim olunabilir.
Bu eser için benim diyeceğim son söz şu kitabı okuyanlara: ve tabii okuyacaklara-
Şeyh Nun halen hayatta ve Kıbrıs'ta başadığı hayatına dünyanın dört bir bucağında devam ediyor, Şeyh-i Azam Dağıstani Şam'da Cebel-i Qasiyyun yamaclarındaki türbesinden alem-i İslam'ı izlemekte...
Muhyiddin Şekur ise New-York'da yaşamağa devam ediyor.
Kitabı okuyun, okutun... Evliya menkıbelerine "masal" diye bakanlara tavsiye edin bilhassa derim.
Kitab uzerine ciddi bir kaynak:
http://www.sufism.20m.com/su.htm