E-Dergi

Okurken ağlatab, ama bir o kadar da böyle bir öndere sahip olduğumuz için gururlandıran bir kitap oldu benim için. Her Türk' in okumasına inandığım bir kitap.

Okuduğum ikinci Sabahattin Ali kitabı. Herbir öykü birbirinden anlamlı. Özellikle geçmiş yıllarda yasaklanarak kitabın içinden çıkarılan ve kitapta yer alan son masal olan Sırça Köşk. İnsanları, insanlığı çok güzel tahlil ettiğini düşündüğüm bir yazar olan Sabahattin Ali' nin her eseri okunması gerekiyor diye düşünüyorum.

Kitap ilerledikçe kafamda olası finaller sıralıyordum veen güzeli de finalde kafamda kurduğum birbirinden farklı senaryoların birleşerek sonlanmasıydı. Dedektiflik romanlarını seven herkese yazarın bütün kitaplarını öneriyorum.

Sabahattin Ali' nin okuduğum üçüncü kitabı ve ben bir kez daha kendisine hayran kaldım. İki farklı insanın iç dünyasını bu kadar güzel anlatabilir, yorumlayabilirdi.

Yazarın şimdiye kadar yazdığı tüm kitapları okuyan birisi olarak, öncelikle diğer eserleriyle bir karşılaştırma yapamayacağım. Çünkü yazarın tarzı kişisel gelişimi roman tadında okuyucuya sunmak... Bu nedenle üç kitabın da ana fikrinin ve yöneldiği kişisel boyutların farklı olduğunu düşünüyorum. Dolayısıyla bu da kitaplarını karşılaştırma yapmamam için geçerli bir neden. Ama bu kitap beklentimi gerçekten tam karşılamadı desem yeriydi. Bana kattığı şey ise yaşamak derdinde olduğumuzu savunurken asıl yaşamdan doğadan, saflıktan ne kadar uzaklaştığımızı göstermesi oldu.