E-Dergi

hrant'ın yakın çevresi ve ailesinin onu anlatması ara ara hrant'ın kendisinin de yazıları eklenmiş yaşamı anlatılmış harika bir kitap. 712 sayfa bir kitap olmasına rağmen bir kaç gün içinde bitiyor. en son sayfalarda da hrant'ın resimleri ile süslenmiş. çoğu yerde üzüldüm gözlerim doldu ve ara ara kahkahalara boğuldum girişimci ve farklı bir yaşam tarzı olan hrant'ı öğrendim vatan sevgisiyle dolu olan birini gördüm tanıdım bu kitapla. mesela bir yerde şunlar yazıyordu kitapta. " konser boyunca seninde, benimde gözümüz o koltuk değneklerine dayanmış, halay çekmenin ıstırabını yaşayan kolistteydi. bizi ve bizim çokkültürlülük mücadelemizi çok iyi anlatıyordu o delikanlının koltuk değnekleri. ne yapalım ki bizim mücadelemizde onun gibi koltuk değneklerine muhtaç.

heyecanla okuduğum bir diğer kitapta bu kitap oldu. Tarihi kişileri anlatan ve benim zevk alarak okuduğum kitaplardan biri tavsiye edeceğim bir kitap. Kitapta geçen Pargalı'yı anlatan şu cümleyi yazmadan geçemem açıkçası. " Pargalı İbrahim hanedan dışından hiç bir faninin hayal edemeyeceği kadar yükselmiş, her menzilde payelere kavuşturulmuştu, sonunda hava çarptı, başı döndü, bir haller oldu Pargalı.
"Cins bir tay gibi çıkıp sahneye, devamlı şampiyonluğa koşan, engelleri gözü kapalı aşan, lakin nefesleneceği yeri dahi bilmeyen bir Küheylandır Pargalı İbrahim. ....

yazarın başından geçen ilginç olayları ve bağlantılarla kısım kısım anlatıldığı bir kitap. çok heyecanla okuyup bitirdim. En çok etkilendiğim bölümlerden biri Mevlana müzesi müdürü Yusuf'un başına geleneler tüylerimi ürpertti. Ayrıca yazarın şu sözleri " gerçek olan şeyleri hayali, hayali olan şeyleri ise gerçek kabul etmek zorunda kalırız. gerçeği anlatamıyorsanız en iyisi hayallere sığınmaktır. Sizde öyle yapın yerdeki hayali topu alın ve karşı sahaya fırlatın. günah sizden gitsin. Mutlaka okuyun ...

ben bir günde bitirdim bu kitabı genel olarak güzel ama bazı yerlerde anlatımlarda hata gördüm özellikle de alakasız bir durumda anlatılmış ve bazı yerlerde kopukluklar olmuş ama öğüt verici hikayeler anlatılmış yine de güzle yani tavsiye ediyorum.

Tarlabaşında Engin adında birinin bıçakla öldürülmesi Başkomiser Nevzat'ın arkadaşları Ali ve Zeynep ile cinayeti araştırıp katili bulma çabaları anlatılmış. Ahmet Ümit romanda kendini Nevzat'ın sevmediği sevimsiz bir yazar olarak belitmiş. cinayeti işleyen katilin klarnetçi Segey olduğu anlaşılıyor. Nevzat Bey'in sevimsiz yazarı ona bir kitap hediye ediyor ve Nevzat'ın lakabı olan "Beyoğlunu En Güzel Abisi" cümlesini kitabının ismi olarak kullanıyor. yani yazar kendinide romanında içine katıyor. roman sürükleyici ama Ahmet Ümit beni bu kitapta hayal kırıklığına uğrattı daha basit olmayan cümleler kullanmalıydı bence. kitapda dikkatimi çeken en güzel sözler ise şunlar oldu.
"hayat yaşadıklarımızdan çok hayal ettiklerimiz değilmi zaten"
"zaliin en büyük başarısı karşısındakileride zalime dönüştürmektir"
"kaybetmeye alıştıkça daha çok özgürleşiyor insan" okumanızı tavsiye ederim.