E-Dergi

içimizdeki şeytana söz geçirdiğimiz vakit, işte o zaman hayatın tadı başka olacak. yazarın en sevdiğim romanı.

Sabahattin Ali, romanın ana fikrini, ”Dünyanın en basit, en zavallı, hatta en ahmak adamı bile, insanı hayretten hayrete düşürecek ne müthiş ve karışık bir ruha maliktir! Niçin bunu anlamaktan bu kadar kaçıyor ve insan dedikleri mahluku anlaşılması ve hakkında hüküm verilmesi en kolay şeylerden biri zannediyoruz?” sözleriyle açıkladı.

Emile Zola, bin sekiz yüzlerin sonlarinin Fransasindaki sanayi buhranını, maden ocaklarını ve işçilerle kentsoylulari öyle güzel tasvirlemis ki bazen onlarla birlikte ben de yüzlerce metre aşağısına inerek yüzlerce metre madende yürüyerek çalışıyor hissettim. İşçilerin hayatlarını, çalışma koşullarını, açlık ve istirapla dolu yaşamlarını gözlerinizin önüne seriyor. Para uğruna yapılan zulümler de cabası.
Fazla sözü uzatmadan kitabı okumayanlarin tez vakitte okumalarını salık veriyorum. Ayrıca filmi de çekildiğinden kitaptan sonra o da izlenebilir.
Keyifli okumalar :)

Resimlerle süslenmiş, gayet güzel, tek solukta okunabilecek bir eser. Bir martı ancak bu kadar güzel anlatilabilirdi. Altını çizdiğim cümleler de bana göre bunun apaçık göstergesi. Yazarın diğer eserlerini de merak ediyorum ve onları da edinmeyi düşünüyorum. Keyifli okumalar.

Kişilerin muhatabın kokusuna verdikleri öneme dikkat çekmiş yazar. Kitabı okuduktan sonra karşınızdaki insandan yayılan kokuya daha bir dikkat edebilirsiniz. Güzel bir konu ve güzel bir olay örgüsü. Yazarın bu eserini tavsiye ederim.