E-Dergi

Bir savaş ancak bu kadar güzel anlatılabilir.Evlerin en baş köşesine konulup arada bir okunacak bir klasiktir.Okurken düşünmemek imkansız gibi birşeydir.insanların biribirini bu kadar öldürme azminde olması ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi.Yıllar önce yazılmış ama her zamana aittir bana kalırsa.Çünkü insanların birbirini öldürme hissi asla son bulmayacaktır.

Hayatımız aslında ne kadar elde edilebiliyor ve de ne kadar yönlendirilebiliyor muş?Soğuk savaş diye yalandan bir savaş başlatıp bütün insanlığı bir dönem uykuya yatıranlar bu süreci gayet iyi kullanmışlar.Yapılan deneyler,uygulanan programlar ve insanlara kobay gözüyle bakılması devletlerin insanlarında hangi gözle baktığını bir kez daha ortaya çıkarmıştır.İstihbarat toplamak adı altında binlerce inanılmaz deney yapılmış ve kimi insanlar sakat bırakılmacasına kullanılmıştır.İnsanın aklı alacak gibi değil.Şimdi burda şu soru geliyor akla; Ya şu anda birisi bize aynı deneyleri yapıyor olabilir mi? Cevap; Neden olmasın! Yaşadığımız dünyanın aslında birileri tarafından yönlendiriliyor olması insanı falasıyla geriyor.Zamanında yapılan bunca deneyden bizde mutlaka nasibimizi almışızdır diye düşünüyorum.Umarım birgün özgür ve bize yani normal insanlara ait bir dünyada yaşarız...

Bu kitapta anlatılan konuların daha çok yazılması gerekli.Ne kadar daha çok insana ulaşırsa o kadar çok bilen ve en azından anlamaya çalışan insan olur.Yazar güzel anlatmış.Belgeler de mevcut.Kitaba Türkiye-İsrail savaşı diye bir başlık atılmış.Ancak İsrail'in adı bir kaç yerde ancak geçiyor.Tamam İsrail işi gizliden Amerikaya yaptırıyor olabilir ama bunu ben beynimi zorlayarak anlıyorum.Başlarda İsrail ve Amerika'nın yapmak istedikleri ve yaptıkları anlatılmş.Fakat sonra işin rengi değişmiş.Türk Silahlı Kuvvetleri'nin içinde bulunan bazı kesimlerin yaptıklarını anlatmaya başlamış.İrtica ile mücadelenin aslında İsrail oyunu ve de Amerika'nın yaptığı bir iş olduğunu anlatmaya çalışmış ama havada kalmış.Ben beklerdim ki kitapta yer alan belgelerin Amerika'nın ve de İsrail'in elinde bulunan belgeler olsun.Ama yok...Belgeler bizden.İşte burda insan düşünmeye başlıyor.Bu iki ülkenin neler yapmak istediklerini zaten başka kitaplardan öğrendik.En azından tahmin edebiliyoruz.Bu kitap onların üzerine farklı vede geniş bir katılım, ekleme yapamamış.Daha çok ordunun içinde bulunan bir gurupla mücadele varmış gibi algıladım.Anlatılan birçok şey zaten basında ve başka kitaplarda geçen şeyler.Zaten yazar mahkemede de bunu söylüyor...Ama bunun dışında beni "vay be!" dedirten bir bölüm yok.Daha çok belge,daha da önemlisi bizi hayrete düşüren belgeler olmasını isterdim.Umarım başka bir kitapta buna şahit olurum...

Bu bir uyanış kitabıdır.Her Türk gencinin uyanması için yazılmış bir kitap.Milletimizi yok etmek isteyenlerin işe nerden nasıl başladıklarını ve nerde olduklarını,silahlarının neler olduğunu ve bunlara karşı nasıl savaşılması gerektiğini çok güzel anlatan bir kitap.Etrafımızın yabancı kelimelerle sarılmış olduğu bir zamanda anlamaya yardımcı olan bir kitap.Bazı yorumlarda aşırı milliyetçilik gibi gereksiz vede anlaşılamayan kelimeler gördüm.Arkadaşlar, Oktay Hoca'nın yazdıkları aşırı milliyetçilik değil,herkesin yapması gerekli milliyetçiliktir.Hemde geç kalınmış olmasına rağmen.Çünkü bizler bunu yapmak için biraz geç kaldık.Aşırı milliyetçilik dediğin zaman başka milletleri görmezsin.Onların senin gözünde değeri yoktur.Sen en üstün millete aitsindir.Ama bu kitaba baktığın zaman aşırı milliyetçiliği değil yapılması gerektiği kadar milliyetçiliği görüyorsun.Bizim şimdiye kadar korkupta yapmadığımız milliyetçiliği görüyorsun.Eğer yaz aylarında güney kentlerimize giderseniz bu kitabın neler anlatmaya çalıştığını anlarsınız.Bu kitabı okuduğumda "ben şimdiye kadar nerelerdeydim" diye hayıflandım kendi kendime.Şimdiye kadar neden bunları görememişim diye kızdım.Ama artık bunlara karşı daha duyarlıyım ve elimden gelen ne varsa yapmaya çalışıyorum.
Kitabı okuduğunuz zaman bir çok şeyin tekrar tekrar yazıldığını görüyorsunuz.Bu okuyanı biraz sıkıyor.Bunun nedeni de,Oktay Sinanoğlu'nun farklı zamanlarda yazdığı makalelerinin ve söylemlerinin bu kitapta toplanmış olmasıdır.Zaten Oktay Sinanoğlu yıllarca aynı şeyi söylemiş insanlar uyansın,gerçekleri görsün diye...Zaten inandırıcılığıda ordan geliyor.Yıllardır hiç taviz vermeden,ağzını hiç değiştirmeden aynı şeyleri söylüyor.
Bu kitabı sadece okumak yetmez.Tanıdığımız herkese okutmalı ve de anlatmalıyız.Yoksa okuyacak kitap bulmakta zorlanacağız...

Bende kendimi komplocu sanırdım.Bu kitap,ben ve benim gibiler için ilaç niteliğinde.İnsanı yormayan,okuması kolay bir kitap.Yazarımız,dünya tarihinde yaşanmış bazı olayların aslnda perde arkasında kimlerin olduğunu gayet güzel bir şekilde yazmış.Doğrusunu söylemek gerekirse ABD'nin,kuruluşundan bu yana emellerini gerçekleştirmek için ne gibi ayak oyunlarını yaptığını yazmış.Okurken sinirlendiğim,üzüldüğüm,en fazlada endişelendiğim zamanlar oldu.Ders alınması,okunması gerekli bir kitap.İnsan okuduktan sonra kimin dostu kimin düşmanı olduğunu daha iyi kavrıyor.Kitapta bahsi geçen her konu başlı başına kitap olacak konular.Ama bu kitapta anlatılanlar bile anlamaya yetiyor.Alınan kaynaklara bakılırsa,anlatılanların komplodan çok gerçek olduğuna inanıyorsunuz.Bence bu kitabı sadece okumak yetmez.Herkese okutmalı...