E-Dergi

sahip çıkmadığımız bir diğer coğrafyamız da Kırım dır maalesef onlarda Balkanlarda ki soydaşlarımız gibi ezilmiş öldürülmüş sürülmüş çile ve zorluklarla dolu bir hayat sürmüşlerdir,ama ümitlerini ve Türklüklerini kaybetmeden yaşam sürmeye devam etmişlerdir.

İnsanlarda bu bir kurtarıcı bekleme tutkusu israiliyattır maalesef,sen düzgün ol emir yasaklara riayet et hatta küfre karşı tabiri caizse ordunu kur mücadeleni yap o gelirse zaten başa geçer ,illaki biri gelsin beni kurtarsın yok ki öyle birşey

İnalcık hoca harem bir fuhuş yeri değil okuldur der,Uluçay bu okulu bize gayet güzel tanıtmış çırağ edilenlerden ,çaşnigir ustaya dâye(sütnine)den usta kıyafetlerine emekli olmalarına daha neler kitabı okuduğunuzda bu dünyayı keşfetmiş ve kafanızdaki bir çok soruyu çözmüş olacaksınız.


Padişahın haremine dahil olan kadınlar çok sıkı bir disiplin altında yaşarlardı.Dairelerinde böyle kapalı yaşadıkları gibi gezinti ve göçlerde bu hususlara çok dikkat ederlerdi.Durum böyle iken, bazı romanlarda,
özellikle son zamanlarda çekilen filmlerde kadın efendi ve sultanların hayatlarını ifade etmek için onları açık saçık göstermek tarihi hakikate uyar mı? Bu,hakikaten yaşanan bir tarihin akisleri veya uydurma şekilleri midir?Bunun üzerinde insafla ve izanla durmak ve düşünmek icab eder.Biz var olan bir tarihi milletimize yaşatmıyor,onu yıkıyoruz,tahrif ediyoruz.
Bu bakımdan kitleler üzerinde büyük tesirler yapan roman yazarlarına ve film çevirenlere biraz insaflı olmalarını tavsiye etmek icab eder.Yerli eserlerin çoğu zaman noksan ve yanlış izahatları,ne harem teşkilatını ne de haremde Kadın Efendi,İkbal,Usta,Kalfa ve Cariyelerin hususiyetlerini,vazife ve hayatlarını anlatacak durumda değildir.

İstanbul'un fethine bizim kroniklerimizden de katılanlar olmasına rağmen daha fethin tarihinde bile mutabık olduğumuz bir tarih yok fethe bizzat katılan Tursun bey bile tarih vermez,eserde Fethin bir dönemi kapatıp öbürünü açtığını ama medeniyetlerin bir uzlaşma içinde devamlılık sağladığını anlatır.

Ortaya çıkan yeni bazı bilgi ve bulgular yazarını kitabı gözden geçirmeye teşvik etmiştir. Böylelikle bu çalışması Emecen'in 2012 yılı başlarında yayınlanan Fetih ve Kıyamet isimli kitabının da temelini teşkil etmiştir.