E-Dergi

Ümit ettiğinizi bulacaksınız.

Muazzam değil, ama oldukça makul bir yaklaşımla ele almış. "Ne kılıç zoruyla, ne de hemen kabul edilmemiş" diyor özetle. Konu hakkında hiç bir şey okumamış, ilk kez böyle bir kitap okuyacak birini sıkabilir, zira aradığınız cevaplar için kitabın sonlarına doğru ilerlemeniz gerekiyor. Ama bazı efsaneleri (seve seve ve döve döve) epeyce bir çürütüyor. Fakat yine de bazı konular - özellikle tarih çok uzak ve o döneme dair bilinenler yazanların abartı ve çelişkileriyle de dolu olduğu için - havada kalıyor. Ama hocanın sayılarla ilgili, geçmişte yazılanların çoğunun abartı olduğu düşüncesine ben de aynen katılıyorum. 400 bin kişilik ordular filan, bunlar çok uçuk rakamlar, çoğu ülkede (onlara ülke de denmez, şehir devleti) o kadar insan yokken yüzbinlik ordular baya uçuk rakamlar, hocanın bu gerçekçi yaklaşımı ve eski tarihçilere getirdiği eleştiri bence de haklı bir yaklaşım.

Maalesef yazarın diğer kitaplarının da önemli bi kısmı böyle. sıkıcı, bayıcı. Ben Sessiz Ev dışındakileri sevemedim, sıkıldım, keşke sessiz ev dönemindeki o kurgu ve üslubu yaşlandıkça kaybedip sıkıcı hale gelmeseymiş.

"geleceği geçmişe bakarak öngöremeyiz " benzer bir yorumu Daniel Kahnemann'da Hızlı Ve Yavaş düşünme kitabında dillendirir, o kitabı da ısrarla tavsiye ederim. Hatta o kitap nobel ekonomi ödülü almıştır.

Bilhassa şu günlerde her eğitimli ve bu işlere kafa yoran Türk vatandaşının okuması gereken bir kitap. Daron Acemoğlu'nun fenomen olma yolunda hızla ilerleyen ve çok fazla atıf yapılan kitabı.
Bazı uluslar neden bir süre ekonomik olarak iyi gitse de er geç çuvallıyorlar, bunun nedenini anlayabileceğiniz bir çalışma.