E-Dergi

John VERDON'un ilk kitabı olmasına rağman oldukça başarılı bir kitap.. Cinayetlerle başlayan süreçte, yazar okuyucuyu kitaba bağlıyor ve okuyucu dedektifle birlikte hareket ediyor.

Mehmet DOĞRAMACI Tasavvuf ekolünün bir parçası olan Yunus Emre'yi anlatmış ;ancak hayatı ve yaşantısı hakkında çok fazla bilgi vermeden şiirlerini ve şiirlerindeki anlamları aktarmış okuyucuya.. Tam anlamıyla olmasa da Yunus Emre'yi tanımamızı sağlıyor yazar.

Kayıp gül, okuyucuyu sıkmayan, zevkle okunan bir kitap.. Ancak bu kadar abartılması doğru değil.. Okuyucunun beklentisi boşa çıkaran bir kitap.. Okuyucu daha farklı bir şey beklerken kitap bitiveriyor.

İskender pala, bu kitapta aynı ırka mensup inanların üstünlük mücadelesini, mektuplarla başlayan soğuk savaşın cephede iki hükümdarı karşı karşıya getirmesini, aşk, sevgi ve ihtirasların insanları nasıl etkilediğini edebi bir uslüpla anlatıyor.

Kafka, romandaki uzun uzun anlatılmalarla okuyucuyu yormakta ve sonuca ulaşma yerine başka konulara geçerek okuyucunun heyecanının kaybolmasına neden olmaktadır.. K'nın hedefe varması için verdiği sığ ve anlaşılmaz mücadele de okuyucuyu romandan koparıyor.. Bu anlatımların elbette çeviri ile de yakından ilişkisi vardır.