E-Dergi

elimden düşürmeden okudum, anlatımı kendine inanılmaz çekiyor

Bal arısı ile birlikte mümkünler göğünün peşine düştük bakalım :)

İslam medeniyeti, altın çağını yakalamanın arifesindeydi. Selçuklular, İslam dünyasının merkezinde siyasi birliği sağlamış, yeni bir çağa yürümeye hazırlanıyordu. Mezhep çatışmalarının yerini ilim meclislerinde yaşanan hararetli fikri tartışmalar süslüyor, stratejik vilayetlere medreseler kuruluyor, sürgün edilen âlimlerin itibarları iade
ediliyor, ilme ve ilim adamlarına üst düzeyde önem veriliyordu.

Kederli günlerden geçen derviş, rüya âleminde bir adaya uğrar. Gördüğü şey mucizevidir. Peygamberler, veliler, âlimler ve filozoflar bir halka şeklinde oturmakta ve anlaşıldığı kadarıyla birini beklemektedirler. Derviş de onlarla birlikte beklemeye durur ancak asıl misafirin kendisi olduğunu anlaması uzun sürmez. Halkanın ortasında kendisine gösterilen yere oturur ve her kederine bir teselli verecek olan bu nurani meclisi dinlemeye koyulur.

Iki saatte, elimden düşürmeden okudum. Kocasıyla beraber Hac vazifesini yerine getirirken, yasanan izdiham sonrası esinden ayri düşen ve kaçırılan Batmanlı Fahire Kara'nin gerçek yasam hikayesinden esinlenerek yazılmış.
Kitapta kahramanimizin içine düştüğü durum çok başarılı bir şekilde tasvir edilmiş. Hissiyatı fazlasıyla verdi ki okuduktan sonra anneme verdim okuması için kadın ağlamaktan bir hal oldu.