İYİ NİYET YETMİYOR
Yapı Kredi Yayınlarına ve kültür duyarlılığı olan herkese…
Yapı Kredi Yayınları tarafından yayımlanan “Guantanamo’dan Şiirler” adlı kitabını henüz bitirdim. Emeği geçenlere teşekkürler. Kitabın içeriği, şiirlerin niteliği noktasında herkesin kendine özgü değerlendirmeleri olacaktır. Sanırım kitabın yayınlanmasındaki amaç da gerçekleşmiştir.
Ancak yayınevinin dikkatlerinden kaçan önemli birkaç ayrıntıyı dile getirmek istiyorum. Söz konusu ayrıntılar yazım ve anlamla ilgili. Bir kültür kitabının yazım hatalarını TDK Yazım Kılavuzu’nu baz alarak değerlendirmek biraz insafsızlık olabilir. Çünkü zamanla bazı sözcüklerin yazımında farklılıklar söz konusu olabiliyor. Bu farklılıklar da ayrıca değerlendirilmesi gereken bir durumdur aslında. Ama konumuz bu değil.
Tercüme edilen eserlerde sıklıkla görülen hataların başında çevirisi yapılan dilin konuşulduğu toplumlardaki kültürel değerlerin ifade edilişi, bazı deyimler/kavramlar ve şahıs isimleri gelmektedir. “Guantanamo’dan Şiirler” de görebildiğim yazım hataları (anlamı bile değiştiren) hakikaten niteliği zedeleyecek ölçüde olduğundan bu yazıyı kaleme almak istedim.
Böylesine itibar sahibi bir yayınevinin bu fahiş hataları tashih etmeden kitabı okuyucuların istifadesine sunmasını yadırgadım. Özellikle metin çevirilerinde söz konusu hatalar yoğunlukta. Birkaç maddede vermek istediğim bu hatalara defaatle rastlandığı için dikkat edilmesini ve düzeltilmesini istiyorum.
• Öncelikle metinlerde geçen isimlerin yazım formunda birlik sağlanmamış. Birkaç örnek vereyim: Bazı yerlerde “Abdel-Rahman” , “Mahmoud” “Marwan””Khalid” formunda, bazı yerlerde ise “Abdurrahman”, “Abdürrahim” olarak yazılmış. Eserin okunmasındaki ahenk açısından bu uygulama bir hatadır sanırım. Aynı şekilde “Kur’an” yazımında da birlik sağlanmamış. Kimi yerde “Kur’an”, kimi yerde “Kuran” şeklinde yazılmış.
• Dipnotlarda İngilizce orijinali “Sayyid Qutb” olarak verilen ismi biz “Seyyid Kutb” diye mi telaffuz ederiz Allah aşkına? Hadi “Seyyid Kutub”u çevirmen tanımayabilir diyelim, birçok yerde tekrarlanan bu yanlış ifadeyi editör nasıl göremedi merak ediyorum doğrusu. Yoksa tuz da mı koktu?
• Bu kitap sayesinde yeni bir cemaat ismi de öğrenmiş olduk(!): “Müslüman Kardeşliği”. Mısır’da ortaya çıkmış olan “İhvan-ı Müslimin” adlı örgütün bizce “Müslüman Kardeşler” olarak bilindiğini sağır sultanlar bile duydu. Ne diyelim: El-insaf.
• İnsanlar “Allahu ekber” terkibini ne zamandan beri “Allah-ı ekber” (s.65) olarak okumaya başladılar? El-insaf bile diyemeyeceğim, pes doğrusu pes...
Yapmış olduğum bu tespitler bir okuyucu gözüyle yapılmış genel tespitlerdir. Umarım ilgili şahıslar ve bu alanda yayın yapanlar için bu uyarılarımız dikkate alınır ve kültür dünyamızda daha nitelikli çalışmalara imza atılır.