E-Dergi

iddalı bir ismi vardı kitabın açıkçası bu nedenle aldım merakımdan. Umduğumu buldum diyemem ama beni etikileyen birkaç ifade oldu. Sıkmayan rahat okunan bir kitap ama çok israr edemeyeceğim okumanız için.

Maeve Binchy'nin tüm kitaplarını okuyan biri olarak bu kitabı en iyileri arasına koyabilirim sanırım. Hepsini zevkle okudum ama bazıları daha özeldi benim için. Bu kitap için tek eleştirim sonunun biraz beklentilerimden farklı olması. Ucu fazla açık kalmış gibi geldi bana. Birde kitap baş kısımda daha yavaş ilerlerken (sıkıcı demek istemiyorum, konunun gidişi açısından) sonra birden fazla ivmelendi gibi geliyor bana. Bir noktadan sonra detaylar daha az ilk kısma göre.Karakterleri o kadar güzel veriyorki sizde onları tanır hale geliyorsunuz.
Bir sonraki kitabını da sabırsızlıkla bekliyorum.

Bu kitap ile ilk kez Elif Şafak ile tanıştım. Aldığı ödüller ve kariyerine bakıldığında yaşıyla da eşleştirildiğinde başarılı biri. Kitabı elimden hiç düşürmeden okudum desem yalan söylemiş olurum. Yer yer sürükleyiciydi. Bazı kısımlarda çok uzun sıçramalar vardı. İlk başladığımda kitabın yurt dışında da çok sattığını düşünerek hayıflandım kimi kısımlarda neden bu şekilde yazdı diyerek. Siyasi kısımlar dışında konun işlenmesinde, "yok canım artık" denecek kadar birbirinden ayrı karakterlerin birbiriyleriyle ilişkilerinin olduğu ortaya çıkması kitabı biraz gözümde gerçeklikten uzaklaştırdı. Belki de ermenilerle ilgili söylenenler bu nedenle bana pek batmadı. Kurgulanmış ve kurgulanırken de biraz fazla grift olmuş gibi geldi. Ancak kimi yerlerde bununla ilgili iyi saptamalar vardı ve bunun da tek taraflı olduğunu düşünmüyorum. Tarihi bir roman okuyormuş gibi hissetmedim. Çok mükemmel edebi bir eser okurmuş gibi de hissetmedim. uzun lafın kısası bende çok yer eden bir kitap olmadı. Elif Şafak'ın yazım tarzı ve kalitesi hakkında daha fazla fikir edinmek için başka bir kitabını daha okumak niyetindeyim.

Diğer tüm yorumlardaki gibi kitabın sürekleyici olduğunu söylemek isterim. Ama beni asıl ilgilendiren aslının kimle ve nasıl aşk yaşadığından ziyade, kitaptaki içsel yüzleşmelerdi. gerçekten önemli noktalar vardı tespit edilen ve insanın yüzüne tokat gibi patlayan. Kitabı okurken zaman zaman acı hissettim ve dumur oldum. Yazım dili açısından kolay okunan bir kitap ama kurgusunun iyi olduğunu düşünüyorum. Hande Altaylı'yı tebrik ederim. Umarım bizi benzer tatlardaki başka kitaplarından mahrum etmez.

bu kadar bekledikten sonra hele hele son kitaptan sonra hayal kırılığına uğradığımı söylemek istiyorum. kitabın yalnızca son kısımları heyecanlıydı ve o da hüsranla bitti. aslında çocuk kitabı olan bu kitapta nasıl dumblodore öldü hala bunu anlayabilmiş değilim. Bundan sonra nasıl bir yönde gidecek bilmiyorum ama anladığım kadarı ile artık okul olmayacak olsa da eskisi gibi olmayacak. Zümrüdüanka yoldaşlığından sonra daha kalın bir kitap bekliyordum bu da ayrı bir hayal kırıklığı. Sanki büyü bozuldu gibi geliyor. Umarım yanılıyorumdur ve ne yazıkki bunu anlamak için 1 yıl daha beklemek zorundayım.