E-Dergi

Bir sabah uyandığında dev bir böceğe dönüştüğünü gören Gregor Samsa'nın aklındaki, durumu sorgulamak yerine bu haliyle iş yerine saatinde nasıl ulaşabilmek!...
Fedakarlıklarla dolu bir yaşamın da olsa yük edindiğin sorumlulukları yerine getiremez duruma geldiğinde -en yakınların da dahil- çevrendeki yerinin nasıl değiştiğini Kafka'nın etkileyici anlatımıyla bir solukta okumak isteyenlere...

..."kim bilebilirdi ki" diye biten her cümleden sonra yüreğiniz ağzında devam ediyorsunuz okumaya.
Yaşamak! Bu kadar ölüm sığdırılan bir ömür ve en sonunda yine de yaşamak...

Kitap bana Ömer Hayyam'ın şu dizelerini hatırlattı.
(Bazı kaynaklarda Yusuf Şahin Ceritli olarak da geçer.)

Cellâdına âşık olmuşsa bir millet,
İster ezan dinlet, ister çan dinlet
İtiraz etmiyorsa sürü gibi illet
Müstahaktır ona her türlü zillet!

Güzel, kullanışlı, havalı kalemler. Çok önceden satın almıştım. Arada bakıyorum ama sanırım artık üretilmiyor. Tekrar satışa sunulmasını dört gözle bekliyorum ;)

Bir kaç yoksul çocuğun gözünden eski bir geleneğin, insanlığın giderek yok oluşu... Ve Mahmut'un umudu...

"İnsanlık öldü mü?" dedim
"Yok," dedi "ölmedi, ölmedi ama, bir şeyler oldu, başka bir yerlerde sıkıştı kaldı herhalde."
"Nerede kaldı acaba?"
Mahmudun yüzü bir sevinç ışığında şakıdı. İnsanlık belki Mahmudun bu ağız dolusu gülüşünde, bu yürek dolusu sevincindedir, kim bilir, belki...
"Kuşlar da gitti," dedi Mahmut."