E-Dergi

Sağlıklı nesiller yetiştirmek istiyorsak kesinlikle Anne ve Baba çocuğun yanın da omalı. Nasıl bakımlı bir topraktan verim alabiliyorsak, iyi ürünler yetiştiriyorsak işte çocuklar da böyle
Eğitimine özen gösterirsen ,saygı duyarsan ebeveynleri olarak yanında yer alırsan onun güçlü olmasını sağlarsın. Bir çocuk kendine güvenmeli işte o zaman başaramayacağı hiç birşey olmaz. Annenin rolü ne kadar büyükse Babanın rolüde o kadar önemli özellikle ergenlik dönemleri en tehlikeli zamanlar . Arkadaş gibi dertlerini sıkıntılarını paylaşmak size sonsuz güven duymalarını sağlayacaktır. Bir çocuğun Babası olmadan yetişmesi demek benliğinin yarısından yoksun olması demektir. Burada eşlere büyük önem düşüyor. Bir evliliği yürütebileceğinizi düşünüyorsanız evlenin. Anne , Baba olabilecekseniz çocuk sahibi olun . Sonra küçücük yüreklere acı tohumları ekersiniz bencilce...

Sayın İlkim Öz'ün kitabını okuduktan sonra takıntıların sadece kadınlara mahsus olmadığını anlamak çok hoşuma gitti. onların bize hep güçlü görünür imajı vermeleri sadece bir rolden ibaretmiş.Erkekler bu dünyaya bencillik adının uzun süre yaşatılması için gönderilmiş olmalılar.Sözüm bu tabuyu yıkmaya çalışanlara ,ya da yıkmak için uğraşan beylere değil.
Aslında kadınlar farkındalar fakat zavallı bazılarımız kendilerini malaike sanarak erkeklerin her dediğini yaptıkları için onları şımartıyorlar ve bencillik girdabının kollarında mutlu mesut yaşatıyorlar. Sanırım bazı beylerin korkularını yenip bu kitabı okumaları biraz güç olacak ama deneyin.

Elif Şafak kendi reklamını çok güzel bir şekilde yaptı tebrik ederim . Aslında yazar adını kendi adına açılan davalarla yaptı bu reklamı bedava... Belki asıl amacı buydu bilemiyorum.Elif Şafak'ın Ermenilerle bir yakınlığı var galiba bunu belirtmek istememin nedeni kitabında Türkleri aşağılama cesaretini kimden aldığı ve bu işe ne cüretle başladığıdır.

Arkadaşlar biz bazı şeyleri çok abartmıyor muyuz ? Popüler olan her kitap okunmaya değer mi sizce ? Neden bu konularda cahilce davranışlar sergiliyoruz acaba? Bir kitap çok sattı ise kesin alınıp okunmalı içeriği hiç önemli değil doğru da olsa yanlış da okumalıyız başka çıkarı yok. Kendi yitip gitmiş nice kaliteli yazarlarımızın kitapları raflarda alınmayı beklerken biz bir "Ferrasini Satan Bilge" diye tutturmuş gidiyoruz. Önce kendi değerleri ustalarımızın eserlerine sahip çıkalım .Onları çok satanlar listesinin baş köşesine koyalım .

Sayın Emre Kongar'ın kitabı hazırlarken üstünde durulacak ilginç konuları seçmesi kitabın okunmasını sağlayabilir
kendisine saygı duyduğumu belirtmek isterim fakat okuma oranı çok düşük olan bir ülke için tarihini az çok bilen insan sayısı parmakla sayılacak kadar az olduğuna göre önce insanlara tarihimizi öğreterek başlasak ve ardından bu konulara değinsek .Gerek yazılı gerekse sözlü basınla. Belki o zaman insanlar şöyle bir düşünüp ülkelerine sahip çıkarlar.Aydın Olcay'ın son sözüne katılıyorum Ülkemiz elimizden kayıp giderken sıra elimizden kimliğimizi almaya gelecektir. Bizler gençliğimizi televizyon karşısında beyinleri uyuşturulmuş olarak geçirirken onlar Ülkemizi ele geçirme planlarını başarıyla uyguluyorlar.