E-Dergi

Uzun uzadıya çok fazla söze olacağını sanmıyorum meraklısı için diyeceğim şey ancak " Oku, okut" olur.

İlk 100 safyfa okuyanı biraz sıkığp, bunaltsa da sonrasında durumu çok güzel toparlayan ve kitabın olay örgüsü içerisindeki karakterlerin gelişimi, değişimi, toplumsal kural ve kaidelere farklı bir kişilik ve anlayış çerçevesince getirilen eleştiriler son derece hoş ve okunmaya değer. Yorumu daha uzun uzadıya ve etraflıca yazmak mümkün ama ben kitabı okuyarak kendinizin bunu görmeye değeceği bir kitap okuyacağınız söylemekle yetinmeyi kafi görüyorum.

Asgari bir zekaya ve yine aynı ölçüde bir kitap okuma alışkanlığınız varsa kitabın öyle hayatın sırrını veren yada bazı satıları okuduğunuzda İngiliz Premier Lig seyircilerinin müthiş bir şuttan sonra çıkarttırdığı o uğultultulu şaşkınlık ve heycan belirtisini göstereceğiniz bir kitap değil. Bunu bilmeniz lazım. Bunun yanında tek düze bir okuma alışkanlığınız varsa, ülkemizde böyle şeyler, bu biçimde romanlarda yazılıyormuş, bazı kesimlerce de "pek beğeniliyormuş." Diyeceğiniz bir tarz kitaptır kendisi. Daha iyi bir seçimin varsa onu seç derim.

Çok büyük beklentiler içerisine girmeden okumak lazım geldiğini düşünüyorum ama bütün ötesinde bunu tam olarak kitapta yazdığı için söylemiyorum ama çağımızın cinsellik için aşk furyasına " Aa bak bir de böyle yaşanmışları da var" diyebileceğiniz bir alt argüman farkedebilirsiniz kendi içinizde. Gel gel gelim baskııya son derece şık ve hatasız bir kitap. Ama dediğim çok büyük bir kitap değil ama görürsünüz o "dar kapıdan" hiçte herkesin istediği türden bir yol değil. Bu arada Juliette ve Jerome gibi olmak mı gerek ? Hayır sanmıyorum zira her kıyafet her salona olmuyor fazlası da azıda rahatsız ediyor lakin çıplaklıktan daha faziletli olduğu kesin :)

Bilinen mamanın çok ötesinde çok daha mücadeleci, daha suya sabuna dokunur bir "savaşçı aydın" tanımı yapmıştır. Ve fakat kitabın bazı yerlerinde bazı kabulleri reddederken, bazı yerlerinde ise; millet ve dini devamlılıkların olabileceğini söylemiştir. Kitapta yer yer katılmadığın kendisi ile çeliştiğini düşündüğüm kısımlar olsa da bahse konu edilen " entelektüel" dinlenmeyi, kendisine dinleyici olmayı, korunmayı (aslında pekte korunmayı isteyecek kadar zayıf bir tanımı da yapılmamıştır entelektüelin.) fazlası ile hak eden toplum ve iktidarlar için elzem bir hakem konumundadır. Ama söz konusu hakemlik sadece düdüğü çalan kişi olarak kalmıyor tuhaf bir şekilde topa vuran, faul yapan biridir. Ve hatta hakemi olduğu maçtan sürgün edilmiş ama sürgün edildiği yerde oyunculuktan/entelektüellikten vazgeçmemiş marjinal bir aydın/oyunca varlığıyla ve tanımıyla karşı karşıya kalıyorsunuz.