E-Dergi

Keşfedildiği günden bu yana petrol uğruna dünya çapında oynanan kirli ve bir o kadar da kanlı olayların seyrinin belgelere dayalı olarak anlatıldığı uluslararası niteliklere sahip bir eser. O yüzden de çok, ama çok önemli bir değere sahip. İkinci cildi haritalarla da desteklenseydi okurun zihninde daha somut algılar oluşurdu. Yazarının sırrı çözülemeyen bir şekilde ölmüş olması da ayrıca üzerinde durulması gereken önemli bir husus. Kitapları mutlaka, ama mutlaka okunması gereken eserler olarak görüyorum. Petrol uğruna acaba günümüzde neler yaşanıyor? Bunu öğrenmek için ikinci bir Raif Karadağ’ın çıkması lazım.

Bütün bunları okuyunca insanın taş devrinde yaşayası geliyor. Bu işlerle uğraşanlar acaba bugün neler yapıyorlar? Unutmayın ki, gücü tek elde toplamak, zulmün de tek elde toplanmasıdır. Okunmasında yarar olan bir ser.

Metinlerde her ne kadar bizim inancımızla bağdaşmayan bazı görüşler olsa da okuyanı olumlu yönde motive eden çok faydalı bir eser olarak görüyorum. Mutlaka okunmalı diye düşünüyorum.

Konu bildik olmasına rağmen ilgiyle okunuyor. Ancak yazar sözüm ona olayların geçtiği dönemin dilini kullanmaya çalışmış, ama buna oldukça fazla olan yazım hataları da eklenince okur için pek hoş olmamış. Böyle olsa bile yine de kitabı okunması gereken bir eser olarak görüyorum.

Kitap sanki harem hikâyelerine meraklı Avrupalılar için yazılmış izlenimi veriyor. Sonra metinlerde geçen “Derviş Tanrı olmuş” ve “Padişah fermanı Allah emridir” gibi cümleler haddi aşan ifadelerdir. Ayrıca yazar şişman vezirin cesedini “yüzlerce okka” olarak vasıflandırıyor. Bir okkanın yaklaşık olarak 1280 gr. Olduğu düşünülürse bu oldukça fazla bir abartı olmuş. Kitabı boş zamanlarda okunabilecek nitelikte bir eser olarak görüyorum.