Öyküleri, iş, emek ve çalışma içindeki emekçinin günlük yaşamını, sorunlarını, işyerlerinin durumunu, özellikle sermaye sahibi ile aralarındaki uzlaşmaz çelişkiyi, bu çelişkinin doğurduğu yoksulluğu belirtmesi açısından ayırdık. Öyküleri, iş ve işçi yaşamını sanatsal açıdan en güzel, en etkili biçimde anlatanlardan seçtik. Onun için toplumcu gerçekçi öykücülerimizin yanında bu görüşe bağlı olmayan gerçekçi yazarlarımızın öyküleri de kitapta yer aldı. O öyküler de, koşulların getirdiği zorunluluklarla işçinin yoksulluğunu, iş ve işçi yaşamının güçlüklerini, uğradıkları haksızlıklarla sömürülüşlerini gerçekçi bir gözle anlatıyor.'