Osmanlı-Safevi çatışmasının, İslam'ın iki ayrdı yorumunu benimsemiş olan ülkeler arasındaki çekişme seviyesine indirgenmesi, problemi sadece basitleştirme olacaktır. Gerçek şu ki, Osmanlılar Sünni ve Safeviler de Şii idiler. Başka bir gerçek de, bunların her birinin diğeri aleyhine yoğun bir dini propagandaya giriştikleridir. Tüm bunlara rağmen, bu çekişmenin en önemli boyutlarından biri, Sünni Memluk İmparatorluğu'nun yine Sünni olan Osmanlılar elinde yıkılırken, Şii Safeviler'in kendi güçlerini elde etmiş olmalarıdır. Bu nedenle, Osmanlı-Safevi çekişmesi "Şiiliğin Sünniliğe karşıtlığı" gibi basite indirgenmiş bir çerçeveden öte, XV.Yüzyıl'ın sonları ile XVI. Yüzyılın başlangıcında Orta Doğu ve Maveraünnehir'in bütüncül jeopolitik yapısı çerçevesinde değerlendirilmelidir.