Bütün bir yılı susuz geçirse de her daim ayakta kalır Çöl Çiçeği. Güçlüdür. İnatçıdır. Aslında çiçek de değil küçük, asi bir çalıdır...
Sanki annesi onun ne denli inatçı, boyun eğmez biri olacağını tahmin edip öyle vermiştir ona bu ismi; Çöl Çiçeği Waris’in, top model Waris’e, kadın sünneti zulmüne karşı koyan bir savaşçıya, kitapları milyonlar satan ünlü bir yazara dönüşeceğini önceden görmüştür... Ne var ki yıllar önce onu çölden kendi elleriyle uğurlayan annesi yıllar sonra ona sırt çevirmiştir. Çünkü ona göre bu yeni Waris kendi geleneklerini reddederek Afrika Ana’ya ihanet etmiş ve bir Avrupalı olmuştur. Ama kolay kolay pes etmez Çöl Çiçeği. Annesine tekrar ulaşmanın bir yolunu arar. Ve yazmaya başlar. Yazar, yazar...
Yazdıkça arınır; yıllardır köşe bucak saklandığı korkularıyla yüzleşir, kendini bulur. Ve nihayet şimdiye dek yazdığı en içten kitabı çıkar ortaya: Annesine yazılmış upuzun bir mektup. Bu mektup bir ilanı aşktır. Bir evladın annesine duyduğu aşkın ilanı...