"Atatürk de et artı; kemik artı, kandı...
İnsanüstü değildi Atatürk... Atatürk her
şeyden evvel; herkes gibi kusurları olan;
küçük, büyük ve çirkin de olabilirdi; ama
güzel... Atatürk yorgunluk kahvesini bir
su başında ve rakısını tuzlu leblebiyle
yudumlamayı,
serhat türkülerini, alaturkayı, mesela
Safiye Ayla'yı ve mesela yemeklerden
fasulye pilakisini seven, "Mir-i kelam" bir
İstanbul efendisi (aşık ve sair, mahcup ve
ürkek)...
Ama bir Adanalı kadar sıcakkanlı,
Karadenizli değil, ama Karadeniz kadar
canlı... Bir Aydınlı kadar oturaklı ve
Zeybek velhasıl; bizim mayamızdan, bizim
kumaştmızdandı...
İnsanüstü değildi yani Atatürk;
TAM İNSANDI..."