Ya Tahammül Ya Sefer Hakkındaki Yorumlar

en cok bılınen kıtabıdır ama dıger kıtapları cok cok guzeldır bu eserde guzeldır ınsan gencken heyacanlarını anlatır ama ınsan yas ılerleyıncede aynı seye heyacan duymalıdır.

Kelime kurgusu mükemmel İnsanın içinde bulundugu duruma ve içinde barındırdıgı zıtlıklara çok güzel bir örnek

2 yıl önce okumuştum. Mustafa Kutlu'yu severim ama bu kitabı çok da tatmin edici değildi... Huzursuz Bacak kitabı kesinlikle okunmalı ama...

Sadece kitabın ismine bakıp okumaya başladığım bir kitap. Arta kalan ise "ya tahammül ya sefer".

hayatınızı bir davaya adamayı düşünüyorsanız iyice düşünmenize katkı sağlayacak hoş bir eser içindeki karakterler günlük hayatta pek çoğumuzun değişik isimlerle karşılaştığı isimler.

Okuması pek de güç olmayan bir hikaye. Dili, kurgusu güzel. Bazı yerlerde Mustafa Kutlu'nun tekniğini yadırgamamak elde değil ama yine de kaliteli bir hikaye olduğu muhakkak. Bir davadan söz ediyor Kutlu, adı gibi "kutlu" bir davadan... Fakat geçen zamanla beraber "dava adamları"nın dağılmışlıkları, unutkanlıkları, kayboluşları da gerçek dünyayla bağlantı kurulduğunda hazin bir tabloyu oluşturuyor.

''Dava delisi'' bir genç üzerinden tüm ülkücüleri, onların hayal kırıklıklarını anlatan eşsiz bir eser. Kerim üzerinden anlatılanlar bir dönem bu ülkede gerçekten yaşanmış hikayelerdir. Bu yönüyle aslında realitesi olan bir eserdir. Tabii Mustafa Kutlu'nun o güzel üslubunu da atlamamak gerekir. İlginç, dikkat çekici bir eserdir.

Bana çok bilinen şu atasözümüzü hatırlattı "ya bu deveyi güdersin..."...Ya tahammül edeceksin, direneceksin zorluklara; ya da arkanı dönecek, bohçanı alacak ve çekip gideceksin...İki seçenek arasında güzel bir eser...

Dava için gençliğinde çalışıp , paranın ucunu görünce ters dönenlerle , ömrünü davaya adamış Murat beyi anlatıyor.Çok acıtıcı.Günümüzde (maalesef )sıkça rastladığımız 'mücahitken müteahhit olma' meselesine dikkat çekiyor.

harika bir mustafa kutlu klasiği..okumayanlara kesinlikle tavsiye ederim..

kayıp giden ideallerin sıradanlaşan insanların acıklı hikayesi, insan olabilme savaşının,kendine,topluma,düzene yenilgisinin hikayesi...
muhteşem bir eser

olayları kahramanlar üzerinde resmetmeyi başarıyla yerine getiriyor.
muhakkak okunmalı.

mustafa kutlu nun okuduğum ilk kitabıydı ya tahammül ya sefer... gerçekten beni çok duygulandırdı, dava adamlarının yetiştirmeye çalıştığı genç dava adamlarının gençlikten yetişkinliğe adım atarken dava inancındanda adım adım uzaklaşıyor olmaları. ve bir iç burukluğu hissettim... tarif edilemez... yeri geldi tüylerimi ürperten gerçeklerle karşılaştım. mustafa kutlu ya teşekkür ediyorum böyle güzel bir konuyu böyle mükemmel bir şekilde bize izah ettiği için. sayın kutluyu okumaya devam edeceğim inşallah...

Ya Tahammül Ya Sefer, Kutlu'nun ilk okuduğum kitaplarından. Bu kitabı okuduktan sonra hem bir Kutlu tutkunu oldum hem de okuma tutkunu. Yıllar olmuş okuyalı bu kitabı ama her defasında karıştığımda sayfaları yeni yeni lezzetler buluyorum içinde. Bir büyük davaya gençlik yıllarında baş koyan arkadaşların yıllar içinde nasıl da dünya işlerine daldıklarını ve farklı hayatlara savrulduklarını Kutlu öyle güzel anlatıyor ki kitabı elinizden bırakamıyorsunuz. Okumayı pek sevmeyen kişilere bile hararetle tavsiye edilecek kadar güzel bir kitap.

Mustafa Kutlu, bu küçük hacimli uzun hikayesinde 12 Eylül 1980 darbesi sonrasında parçalanan, savrulan ülkücü hayatlara solgun ve titrek bir ışık tutuyor. Kitabı ilk okuduğumda anlatılan kahramanların gündelik hayattaki izdüşümlerini hemen anlamıştım. Bugünün gençleri 12 Eylül ortamının hikayesini bilmiyorlar, dinleyince anlamıyorlar. (Mustafa Kutlu'nun bu kitabını okumaları anlayışlarını arttıracaktır.) Artık dudaklarımızda acı bir tebessüm bile oluşturmayan "dava delisi Kerim"leri kimseciklerin hatırladığı da yok. Yine de biliyorum ki "Türk'ün delisi bitmez". Varsın "dava delisi Kerim"leri hatırlayan olmasın. Delisi olmayan davaya "dava" mı denir?

Hiçbir zaman çok fazla kitap okuyan birisi olamadım. Ortaokul sonları ve lisenin ilk yılları yoğun olarak kitap okuduğum yıllardı. Fakat Üniversite hazırlık döneminde Türkçe hocamız herkese bir kitap önermişti. Bana önerilen kitap şu an yorum yaptığım kitap idi. Ne yazık ki o dönemde o kitabı acmayı bile denemedim. Üniversiteyi kazandım ve ilk ay icinde bir günde kitabı okudum. Ve sonra o an için piyasada bulabildiğim tüm Mustafa Kutlu kitaplarını aldım. Hala düzenli olarak kitap okumam sadece Mustafa Kutlu hikayeleri çıksın diye beklerim.

Örgülenmiş hikayeler. Silsilenin daha ilk cümlesinden sizi ilginç bir dünyaya buyur ediyor. Yok edilen yahut kendisini yok eden nesiller kendisini bu silsilede bulur. Ya bugünün "pop nostalji karışımı nesli" ? Onların da kendisini bulmadığı inkar edilemez. Bürokrasinin kişisel hayatı etkilemesi, ailesinin yozluğundan etkilenen gençler. Hala bir kıvılcım olmalı..

Ya tahammül ya sefer.Hayat karşısında tutunamayanların hikayesi.Demli çay eşliğinde geceyarıları yurt odalarında öğrenci evlerinde kurulan apartmanların enkazı altında kalanların hikayesi.ve enkaz altından bir ses dava delisi bir yüreğin sesi"Hala birileri varmı" "sesimi duyan varmı?"Ve bu sese kulak veren bir genç.Ramazanın geldiğinden bile haberi olmayan bir dava adamının oğlu.Artık tahammül edilmez be yiğidim düş yola ve yola düşen bir yiğit.Bir neslin nasıl yok edildiğini görmek isteyenlere

Bir şeyler vardır hep içimizde.Ya sindirilmiş zamanla ya da imkanlar doğrultusunda dik tutmuşuzdur herşeye rağmen.Bu yüzdendir bazı şeylere tahammülümüz.Yine bu yüzdendir hep sefere dönük yönümüz.Yine kurgusu ve diliyle çarpıcı,şaşırtıcı ve sürükleyici bir Mustafa Kutlu hikayesi.