Hep merak etmişimdir padişahların siyasi yönleri dışındaki yaşamlarını. Merakımı gidermek için kitabı alıp heyecanla okumaya başladım. Ancak biraz hayal kırıklığı yaşadığımı itiraf etmeliyim. Hayal kırıklığından ziyade hevesim kursağımda kaldı demek daha doğru olur sanırım.Kitap çok güzel,ancak beni doyurmadı. Çünkü kitapta padişahların bilinmeyen yönleri çok yüzeysel geçilmiş bence.
Benim kitaptan beklentilerim farklıydı. Padişahların bilinmeyen yönlerinin hikâyeler, rivayetler, ibretli olaylar, onlara ait şiirler, gazellerle dolu dolu bir şekilde anlatmasını dilerdim yazarın. Bunun sebebini önsözde belirtiyor:”Mümkün olduğu kadar öz, somut, konsantre edilmiş bilgilere yer vermek istedim…” Ama bir okur olarak ben daha ayrıntılı bilgi vermekten ziyade olayları bir bir işlemesini isterdim. Buna rağmen hakkını teslim etmek lazım. Bilmediğim birçok şeyi öğrendim diyebilirim. Dikkatimi çeken hususlar :
• Padişahların hepsinin birer meslek sahibi olmaları,
• Çoğunun şair olması,
• Şiire, müziğe ve kitaplara düşkün olmaları.
• Atıcılık konusunda usta olmaları
• Kendilerini her bakımdan geliştirmeleri
Sanırım Mustafa Armağan’ın içeriği bu kadar kısa ve öz geçmesinde okuyanlarda bir merak uyandırıp konu hakkında daha derin araştırma yapmaya sevk etme amacı yatıyor. Yani bir nevi kapıyı açıyor, içeri girip dolaşmayı okuyucuya bırakıyor…