"Arkaş, Newyork'ta bir kahvehanede çalışan, kendi halinde kanaatkar bir işçi ve kendi ifadesiyle güvelerin delik deşik ettiği bir yüze sahip. Arkaş kahvehanede gelen giden müşterilere bakar ve çay-kahve servisi yapar:Görevini samimiyetle yerine getirmesine rağmen kimseyle, evet hayrın dışında bir tek kelime konuşmaz. Kahvehanenin yanında küçük basit bir odada kalır. Çalışmanın dışında yaptığı tek şey ise derin düşüncelere dalmak ve bunları günlüğüne aktarmaktır."
Arkaş sevgi-inanç, varlık-yokluk, ıstıraplar, tabiat-insan, yalnızlık, özgürlük, hayat ve ölüm gibi kavramlar üzerinde durmakta ve bu alışılmışın dışındaki düşünceleri okuyucuyu şaşırtır ve bu kavramları yeniden düşünmeye zorlamakta...