Zannımca Thomas Mann okunmaya yazarın bu eseriyle başlanmalıdır. Yazar bir burjuva ailesinin yaşantısı özelinde o anın ve sonrasının sosyolojik atmosferini o kadar güzel yansıtıyor ve bunu okuyucuya o kadar başarılı aktarıyor ki hayranlık duymamak imkansız. Mann, Napolyon savaşları döneminden Bismarck Prusyasına, 1848 devrimlerinden dinin Alman toplumundaki yerine, Almanya'nın kuzeyi ile güneyi arasındaki kültürel farklılıklardan Wagner'in müzik anlayışına kadar bir çok farklı ve önemli konuyu ailenin gündelik hayatından bahsederken bizlere açıklıyor. Tabi ki bu arada ilerde Dünya'nın önemli meselelerinden bir haline gelecek olan Alman milliyetçiliğinin köklerine temas etmeden de durmuyor. Çok iyi oluşturulmuş, idealize olmayan karakterleri adeta kendi ailemizin fertleri gibi algılıyoruz. Bu başarılı eseri okuyan herkesin mutlaka çok seveceğine ve eserden çok faydalanacağına eminim.