Bırakın terör örgütü demeyi, siyasi yelpazenin sağından soluna parti başkanlarınca övüldüğü, basının el üstünde tuttuğu zamanlarda Gülencilerin iç yüzünü Hablemitoğlu bu kitapta anlatmış. Bugünden bakınca baştan sona ne kadar haklı olduğunu okudukça görmek, bunları bu kadar geç okuduğum, okumam gereken zamanda bihaber kaldığım için beni utandırdı. Bahriye Üçok'u, Uğur Mumcu'yu andığı satırlarda Hablemitoğlu gibi bir değerimizi koruyamadığımız için kahroldum.
Ben özellikle suikaste uğrayan yazarlarımızı okumayı onlara karşı bir borç biliyorum ve bunu yapmadıkça o suikastleri yapanların amaçlarına hizmet ettiğimi düşünüyorum. Bu kitabı okuduktan sonra anladım bugün hiçkimsenin, hiçbirimizin, Gülencilerin nasıl olup da bu kadar tehlikeli hale geldiğine şaşırmaya hakkımız yok.