İnsanın bir şeyleri sorgulamasına vesile olabilen bir kitap. Her şeye itaat edilen bir şehirde doğup büyüyen bir genç kız, bir şeyleri sorgulayarak aslında pek çok şeyin yanlış olduğunu fark ediyor. Hitler zamanına benzer bir durum var ortada. Nasıl Hitler insanları Almanların en iyi, en yüce, en ari ırk olduğuna inandırdıysa, John Noa da insanları kelimelerin gereksiz olduğuna, sorun çıkardıklarına inandırmış. Bir yalan ne kadar büyük olursa inanılması o kadar kolay olur deniyordu okuduğum kitabın birinde. Liste, bunun ne kadar doğru olduğunu da bana tüm gerçekliğiyle göstermiş bir kitap oldu. Çıkan ikinci kitabını da okumuş biri olarak soylüyorum. Bazen sadece başlamak gerekir, tüm insanların bir yanlıştan dönmesi için, bir kişinin adımı yeterli olabilir. Biraz cesaret, onlarca insanı etkileyebilir! Ve bunu, hiç ummadığımız kişiler başarabilir. Demem o ki, kimseyi küçümsemeyin, özellikle de kendinizi. Nacizane fikrim...