Kitapta her şey tüm akıcılığıyla yoluna devam ederken son 50-60 -belkide daha fazlası- sayfayı nefesimi tutarak okudum diyebilirim. Bir ara kendimi o kadar çok kaptırıp, kulaklarımda nabız seslerimi duyar oldum. Ve öyle biryer vardıki o kısım kitabı fırlatıp kalan sayfaları yırtmama neden olabilirdi ama tabikide yapmadım. Neden çünkü o KIZIL KRALİÇE! Gerçekten, kitapa bir an önce kavuşabilmek için sabırsız bir bekleyiş içindeydim, peki bekleyişime değdimi? Eh deydi ama beklentilerimi karşıladımı aynı şeyi söyleyemem. Karakterler açısından daha iyisi olabilirdi. Yada bilmiyorum belkide böyle olması daha iyidir ama ben en azından o 'bir kişinin' duygularının daha iyi yansıtılmasını umardım. Her şeye rağmen asla zaman kaybı değildi.