kitabin reklamında, kapaginda, ic sayfalarinda bir yigin olumlu elistiri var.. bu kadar çok övülünce ister istemez beklentileriniz yükseliyor, ve okuyunca -bende olduğu gibi- umduğunuzu bulamayabiliyorsunuz.. mesela kitabın kapağında 'enfes bir aşk hikayesi' yazıyor, ama ben kitapta aşk bile göremedim, birakin 'enfes'ini.. sevgiydi belki, biraz da bağlılık.. ama "aşk" diyemem.. dersem Leyla ile Mecnun'a, Ferhat ile Sirin'e ve bizim kültürümüzde yasanmis nice güzel aşklara ve hala tek tük yasananlara büyük haksizlik etmis olurum.. bu yüzden Bir Gün benim gözümde, enfes bir ask hikayesinden ziyade "nerde o eski asklar" diyerek baktigimiz günümüz carpik iliskilerinin bir yansimasi.. ama basarili bir yansimasi..
ayrica çok gerçekçi bir roman oldugunu söylemeliyim.. hayranlık uyandıracak olağanüstü hiçbir şey yok.. karakterler de öyle.. mükemmel degiller ve bir sürü basarisizliklari, hayal kirikliklari var.. o kadar hayatin icinden insanlar ki, onlarin bir yerlerde mutlaka var olduguna inaniyorsunuz.. bu konuda gercekten hakkini vermeliyim, kitabin en begendigim kismiydi karakterler..
dikkatimi çeken bir diğer şeyse, yazarin duygusallıktan sanki bilerek uzak durmuş olmasi.. çok fırsat vardı, duyguları harekete geçirip, okuyucuyu gözyaşına boğacak.. ama o abartılı ve ağdalı bir dilden sanki özellikle kaçmış ve öyle basit anlatmış ki zaman zaman hayret ediyorsunuz..
ayrica aldigim bilgilere göre bu kitabin filmi de cekiliyormus ve önümüzdeki yil vizyona girecekmis.. sinemada degil ama, dvd veya internetten izlemeyi düsünüyorum ben de..
paylasabilecegim bir alinti ise maalesef yok, cünkü etkileyici tespitler ve edebi cümleler mevcut degil..