Koleksiyoncu Hakkındaki Yorumlar

g.d. 04.04.2011
Yıllar önce okuduğum bir kitap, site içinde dolaşırken gözüme çarpınca yorum yapmadan geçemedim. Çok çok güzel bir kitap. Kitabı okuyup da beğenmeyecek birinin olacağını düşünemiyorum. (Gerçi yapılan yorumlara da bakmadım, belki de vardır). Sözün kısası benim ilk 5 deki kitaplarımdan biridir. Mutlaka okumalısınız.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
netzah 15.02.2011
Ağına düşürdüğü kelebek misali onu kaçırıp alıkoyan adamla bir dediğinin iki edilmediği mahkum prensesin çarpık iletişim, tanışma ve çelişki hikayesi. İlk bölüm koleksiyoncunun ağzından anlatılır ve süreci planlayışı, amacı, deneyimi aktarılır; ikinci bölümde kızın bu mahrumiyet sırasında tuttuğu günlüğü okuyarak tutsak-gardiyan olmak üzere çift taraflı algılayışı, yorumu görürüz. Esaret beklenmedik şekilde sona erer. Gerilimli olduğunu zannederek okumaya çekinmiş, uzun süre ertelemiştim ama öyle değil. Fowles, yine özgün bir kurgu yaratmış ve kendi rengini katmış, okuduğuma memnunum.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (2)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Zeynep Işık 16.08.2010
20.yy'ın en büyük ingiliz yazarlarından John Fowles'un muhteşem kitabı. fransız Teğmenin Kadını'nı okuyan herkese bu kitabı da tavsiye ederim. Fowles'ın anlatım zenginliği, tertemiz cümleleri ve entellektüel karakterleri her romanında olduğu gibi bu kitabında da öne çıkıyor. defalarca okumak istediğim, bitirdiğimde bile elimden bırakamadığım bir kitap. modern edebiyatın başyapıtları arasında sayılabilir.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
darila 25.05.2010
psikolojik olarak insanı derinden etkileye bir kitap. koleksiyoncu ferdinand ile esir aldığı miranda arasında geçen olayları; takıntılı davranışların ne sonuçlar yarattığını, tutkunun bir insanın özgürlüğünü yok edebileceğini, hayretler içinde kalarak okuyacaksınız. ayrıca kitabın ikinci bölümünde -mirandanın günlüğü şeklinde ki bölümde- miranda'nın g.p'ye olan aşkını, resim tutkusunu, hayattan beklentilerini, gittikçe artan umutsuzluğunu okurken koleksiyoncuya kızmadan edemeyeceksiniz..
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
gulhan_ak 29.04.2010
John Fowlus'ı bu kadar geç keşfetmiş olduğum için kendime kızdığım kitap. Kitabın ilerleyişile birlikte isna gerçekten ne olacağını kestiremiyor ve kitaba kendini kaptırıyor. Diğer yandan da olaylar ne kadar kısıtlı bir çevrede ve yavaş da geçse asla sıkmıyor kitap insanı, anlatımı çok başarılı. Aşk bir tutku mudur, sapkınlığa nasıl dönüşür, insan nasıl hatalar yapar adına aşk dediği şey uğruna bütün bu soruları kendi kendinize de sorgulayabileceğiniz kalitede bir kitap. Şiddetle tavisye ederim.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (1)
Bu Yorumu Yanıtla
dnz1903 18.03.2010
edebiyat dersinde okumuştuk ve bir anda en sevdiğim kitapların arasında yerini aldı. olay iki kişinin ağzından dönüşümlü olarak anlatılıyor. bir solukta okunacak muhteşem bir kitap.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
eerkilinc 18.01.2010
kitabın ilk 100 sayfasında evet diyorsunuz adamın ilk kitabı olduğu belli. fakat 2. yarısında fowles yine hünerlerini konuşturuyor. fowles ve iyi roman(piyasa kitabı demiyorum) okumayı sevenler mutlaka okusun.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (2)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
cokegokhan 17.10.2009
Başkalarının fikirleriyle, görüşleriyle yaşanan, biriktirme-bilincinin kurbanı olan bir kelebek koleksiyoncusunun hayata dair tek tutanağı biriktirmek olursa ne olur? Ve bu sefer, biriktirdiği şey kelebekler kadar güzel olan genç ve güzel bir kız olursa... Ve bu biriktirmenin sonucunda sahiplik ve aitlik kavramları deşilip ortalığa saçılırsa... Hayat değiştiren kitaplardandır Koleksiyoncu...
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (2)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Bir mirasyedinin, kelebek kolleksiyonuna kattığı kelebekler gibi, marazi bir aşkla tutsak aldığı resim öğrencisi genç kız ile öyküsü Kolleksiyoncu. Yaptıkları ve yarattıkları ile kölenin efendisi ile ilişkisini sorgulayan ürperteci bir öykü.

İnsana tutku masum mudur diye düşündüren ve bir solukta okunan bir Fowles daha...
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
tanita40 11.07.2009
Yazarın, kitabı ikiye bölmesi çok hoşuma gitti. Kitabın ilk yarısında, gelişen olayları Koleksiyoncu'dan dinliyoruz. Daha sonra Miranda'nın günlüğünü okumaya başlıyoruz. Okuyuculara, yaşananları birde O'nun bakış açısıyla değerlendirme şansı veriyor. Şiddetin ve gerilimin olmadığı, duyguların ve psikolojik tahlili bolca yer aldığı, sade anlatımıyla keyifle okuyacağınız bir eser.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (3)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
clandestine 17.05.2009
Kitaptaki iki karakterin de psikolojileri çok iyi verilmiş. Çok sürükleyici ve uzun süre etki altında bırakan bir kitap.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
paraben 23.01.2008
Herşeyden önce en iyi Fowles çevirmeni Münir Göle'dir.

Voleyi vuran bir kelebek koleksiyoncusunun aşık olduğu kızı kaçırması ile başlar. Ancak kahramanın kelebek koleksiyoncusu olmasından ziyade kitabın son sayfasına varıldığında kitabın ismine vakıf olunur.

Koleksiyoncu ayrıca bir "yeni başlayanlar için Fowles" kitabıdır. Burdan başlamak Büyücü (AFA kapandıktan sonra nihayet 2006 da Ayrıntı tarafından yeniden yayımlandı) ile bitirmek idealdir. Abanoz Kule ise bir çok Fowles hayranın ulaşamadığı bir kitap olarak kalacak gibidir..
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (3)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
pigocq 13.08.2003
John Fowles'u seviyorum. Asıl hayranlığımı "Büyücü" ile ilişkilendirsem de "Koleksiyoncu"nun sade kurgusunu oldukça beğendim. Sağlıksız bir benliğin platonik aşkını anlatmak için gerilimi ön plana çıkartmaya gerek duymadan kendi üslübunu ortaya koyuyor yazar. Kapalı bir kutuda paylaşılan duygular...
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (4)
Hayır (1)
Bu Yorumu Yanıtla