sinema oyunculuğu ve senaristliğiyle tanıdığımız kesal'ı şahsen bir zamanlar anadolu'da canlandırdığı, hayat verdiği muhtar rolü ile yakından tanıdım. daha sonra gazetelerdeki köşe yazılarıyla daha yakından tanıma fırsatı da buldum. peri gazozu, yazarın köşe yazılarını okuyan okuyucuları ya da senaryosunu beğenen izleyenleri için sürpriz değil. ne bekliyorsanız, ne arıyorsanız işte tam da o var. anadolu'dan, taşranın sıkıntısından, kimi zaman bir doktorun kimi zaman da bir babanın meraklı oğlunun duygularını taşıyor. çehov gibi doktor olan kesal, oğuz atay'dan arda kalan meselleri yahut sait faik'in naif insan hikayelerini ortak bir potada eritiyor diyecek olsak, bence abartmış olmayız. kesal, yazdıkça daha iyi olacak, bunu biliyorum.