Medine Müdafaası / Çöl Kaplanı Fahrettin Paşa Hakkındaki Yorumlar

Tarihimizde hep muzaffer bir devlet olamadık ama yenilgilerimizde bile kanıızın son damlasına kadar kahramanca direnmesini bildik!
Fahreddin paşa gerçekten bizim derin hüznümüzün çığlıklarını yansıtan bir dava adamı... herkesin okuması gerektiğini düşünüyorum...

yazarın daha önce sarıkamış/ beyaz hüzün isimli eserini okudumo kitabı gercekten mukemmeldi.
bu kitapta onu aratmayacak şekilde harika.
okuyucuyu sıkmıyor, ne anlatmak istediğini sanki orada yaşıyormuş gibi gercekci, bir dille anlatıyor ve en önemlisi okuyucuda merak uyandırarak bilgilendiriyor.
bence tek eksik kısım , yazarın kitabın belli bölümlerinde aynı temaları sık sık tekrarlaması.
okunabilir 10 üzerinde 7.5

İsmail Bilgin’in “Sarıkamış Beyaz Hüzün”den sonra okumuş olduğum ikinci kitabıdır; “Medine Müdafaası / Çöl Kaplanı Fahrettin Paşa” . Kitap zevkine güvendiğim bir dostumun hediyesiydi. Kendi tercihim olmamasına rağmen bir önceki kitabından aldığım hazzı alacağımı düşünerek okumaya koyuldum. Sarıkamış Beyaz Hüzün kitabında yazmakla kalmayan yazdıklarını yaşatan , insanın uykularını kaçıracak kadar ya da ruyalarını kabusa çevirecek kadar etkileyen yazar İsmail BİLGİN’in bu kitabından aynı elektriği ne yazık ki alamadım .
Anlatımda çok tekrara gidilmesisinin sıkıcılığı, çelişkili olaylar, gereksiz abartılar…
Kitabı bitirdikten sonra Fahrettin Paşa hakkında yazılmış diğer kitapları ve onun hakkında yazılmış yazıları inceleme gereği hissettim kendimde. Buna sebep; bu kitapda ki anlatımla karşılaştığım güçlü bir paşadan ziyade içinde bulunduğu şartlar gereği her komutanın yapması gerekenleri yapmış olmasına rağmen abartıya boğulmuş, şişirilmiş bir paşa çıkıyor karşıma.
Bu kitapta “Çöl Kaplanı” benzetmesi ile anlatılan Fahrettin Paşa bana göre; inadı uğruna kayıplar veren, insanlar susuzlukla savaşırken bahçeler kurduran, takati kalmayan askerlerin enerjilerini gereksiz yerlere harcatan, milliyetçilik ve duygusallık yanı ağır basan ama yeterli stratejiyi geliştiremeyen dik başlı ve inatçı bir komutan… Tek başınıza ıssız bir ada da yaşamaya terkedilmiş ya da yaşamayı tercih etmiş olsanız bile sadece kendi iradenizle alınmış kararlarla bir yaşam idame ettirilemiyeceğini her aklıselim insan bilir. Kaldı ki onca insanın hayatını riske atarken bu kadar dikbaşlılık ve bu kadar inatçılık göstermek niye…
Son olarak: ne Fahrettin Paşa’ya ne de yazara karşı önyargılıyım ben sadece kitabın bana yansıttıklarını paylaştım….

osmanlının elinde kalan son toprağın bile o şerefli müslüman türk askerleri tarafından kanlarının son damlalarına kadar nasıl müdafaa edildiğini anlatan bir kitap.yazar olayları roman tadında anlatmış gerçekten bir solukta okunabilecek sürükleyici bir kitap.hele şehitlerimizin vatan için katlandığı bunca zorluktan sonra onların bizim için neler yaptıklarını bilmemiz boynumuzun borcu(açlıktan hurma kabuklarını biriktirip yemek yapmışlar o da bitince bir çekirge istilasından sonra çekirgeleri toplayıp yemişler)

Medine'yi savunması için görevlendirilen Fahrettin Paşa'nın ve Türk askerinin destanıdır bu kitap. Karşılaştıkları her türlü zorluğa karşı cesurca ve sabırla göğüs germiş atalarımızın destanıdır bu kitap. Aylarca açlığa ve susuzluğa dayanmışlar, gerekirse çekirge yemişler, ilaçsız kalmışlar ama yine de Medine'yi bırakmamışlar. Fahrettin Paşa Medine'ye geldiğinde Peygamber Efendimiz (S.A.V)'in mezarında Efendimize Medine'yi bırakmayacağına ve bayrağımızın inmesine izin vermeyeceğine dair söz vermiş ve bu sözü sonuna kadar tutmuştur. Bizlere ders olabilecek ve vatanımızın değerini anlamamız açısından faydalı olacak bir kitaptır.

osmanlının hazin kahramanlıklarından birisi daha işre fahrettin paşa destanı kutsal yerleri her ne pahasına olursa olsun korumaya azmetmiş bir lider ve müdafasını yaptığı yerlerin ne denli önemli olduğunu bilen bir kahraman
bu eser tarihimizin hazin sahnelerinden birisini ortaya koyan bu eser her Türk genci tarafından mutlaka okunmalı ama sadece gençler tarafından değil her kez tarafından da okunmalı

İngilizler ile birleşmiş sonunu göremeyen vatan hainlerine karşı savunmanız gereken bir yer hayal edin.
Bu yerde;
Sabah :Hurma çorbası
Öğle :yok
Akşam :4 adat hurma
çamurlu su, sıcak hava, toz ve parasızlık olsun. Bunlara birde vitaminsizlikten meydana gelen hastalıkları ekleyin. İlaçta yok. Asıl önemlisi yardım gönderecek kimsede yok. Verilmiş sözler var, tutulması gerek.Böyle bir yerin komutanın ve mehmetcigin son askerine, son damla kanına,son hurmasına kadar savnulması gerek. Bitmedi birde bu şehrin imarını yapıp güzelleştirecek şehitlerinize anıt dikeceksiniz.Hayal bile etmesi bile güç degilmi.
Hayal bile edilmesi güç böyle bir ortamda atalarımızı tutan maneviyet neydi tüm bunları yaptıran duygu neydi? Her bir hurma çekirdeginin neden kıymetli, her bir tamla suyun neden degerli, karınca yuvasından bulunan 3 tek bugday tanesi neden önemli, her bir karış toprak neden bukadar degerli ve aziz olduğunu anlamak için okunması gereken bir kitap tavsiye ederim. Saygılar...

ELİ ÖPÜLESİ ADAM FAHRETTİN PAŞA HER MEDENİYETİN BİR ÖZELLİĞİ VARDIR YUNANLILARDA DÜŞÜNCE
ROMALILARDA KAS ŞİMDİKİ BATI HAZ
OSMANLI İSE YÜREK ADAM MEDENİYETİDİR OSMANLIYI İMP YAPAN BÖYLESİ KİŞİLERDİR

PEYGAMBER EFENDİMİZ (S.A.V) ŞAHSİ MANEFİYATI HUZURUNDA ÇIKIP ZİYARET MAKSATIYLA GELİP ORDAKİ GÖREVİ TESLİM ALAN FAHRETTİN PAŞANIN MUDAFAASINI OKURKEN O ÇÖLÜN SICAKLIĞINI ASKERLERİN ANADOLU ÖZLEMİNİ TAA DERİNLİĞİNE KADAR İNSAN İÇİNDE HİSSDİYOR BENİM EN ÇOK HOŞUMA GİDEN YERİ KUTSAL EMANETLERİN İSTANBULA YOLLANMASI OKUNMAYA DEĞER BİR ESER...