Mal Hakkındaki Yorumlar

aliihsancalip 08.06.2009
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
avrupa feodalitesi ve kölelik hakkında tarihsel bir roman güzel..
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (1)
Bu Yorumu Yanıtla
fndk 07.01.2009
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
insanı düşündüren heyecanlandıran ve o dönemi tanıtan güzel bir kitap
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
suela 16.09.2008
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Kitap dört bölümden oluşmaktadır.İlk bölümde,Nehir kenarında beyazların kurmuş olduğu büyük çiftliklerde yetişen şekerkamışı ve pamuk işlerinde zenci köleler çalıştırılır. Sayıca çoklardır. İşlerin özelliğine göre ve mevsimsel olarak pazardan satın alınan kölelerin çalışma şartları ağırdır. Hiçbir hakları söz konusu değildir. Bu yüzden çiftliklerden kaçmalar olur, yakalandıklarında büyük işkenceler görürler.
Manon, zengin çiftlik sahibiyle evlenmeden az önce kendi çiftliklerinde kendilerine hizmet eden
sarah'ı gelin gideceği çiftliği tanıması ve orada da kendisine hizmet etmesi amaçıyla gönderir. Manon çiftliğe gittiğinde sarah'ın kocasından bir erkek çocuk doğurduğunu,ikinci çocuğunuda doğurup çiftlikte büyüttüğünü görür. Bu yüzden kocasından nefret eder,sürekli ondan uzaklaşır ona çocuk doğurmaz. Komşu çiftlikten kaçan zencilerin kendi çiftliklerine zarar vermesinden korkan kocası zenci avına gider. Ancak kaçan zenciler nehir kıyısındaki bataklıklarda yakalanarak cezaları verilir.
Manon,babasının diğer çiftlik sahiplerinden farklı olduğunu zencilere haftanın bir günü izin verdiğini,yaşadıkları barakaların önünde küçük bahçe yapmaları ve sebze yetiştirdiklerini bu yüzden diğer çiftlik sahipleri tarafından sevilmediğini bu yüzden öldürülmüş olabileceğini düşünür. Çünkü bu düşünce zencilerde bağımsızlık kavramı oluşturacaktır.
Bir gece çiftliğin değirmeninin çatısı yanar. Nefret ettiği kocasının yangını
söndürmeye gittiğinde bir kazaya kurban gitmesini arzu eder Manon.
Şehirde kolera vakaları baş göstermeye başlamıştır. Manon almış olduğu mektupta annesinin de hasta olduğunu öğrenir. Şehre gitmeye karar verir. İkinci Bölümde, Şehirden annesinin hasta olduğunu bildiren mektubu alan Manon şehre gitmek üzere hazırlanır. Vedalaşmanın ardından yanıda sarah olmak üzere
yola çıkarlar. Yolda şehire gidenlerden
daha çok dönenler olduğunu görürler. Konuşulanlardan şehirde hastalıktan birçok ölenler olduğunu duyarlar. Hatta
şehir yolunda arabalarla taşınan ölülere rast gelirler. Ölenlerin büyük çoğunluğu zencidir. Şehre girdiklerinde
kendilerini büyük bir sessizlik karşılar. Manon annesinin oturduğu eve gittiğinde kepenklerin kapalı olduğunu
görür. Annesinin öldüğünü düşünür.
Annesi ölmemiş hastalığı düzelmektedir. Doktor düzenli gelir.
Ancak bu ölmek üzere olan hastanın
son zamanlarında gösterdiği bir düzelmedir. Annesi ölür. Teyzesine ve
kocasına mektup yazar. Kocası gelmez.
Teyzesi gelir,birlikte annesine cenaze
töreni yaparlar. Manonun babasının ve
kardeşlerinin yattığı mezarlıklar doludur. Annesini akrabalarının mezarlığına gömerler.Annesinden umduğundan daha çok miras kalmıştır.
Vasiyetinde ise evin aşcısını kırsala
götürmemesini ister. Babasının çekmecelerinde anı defteriyle karşılaşan Manon, babasının annesine
karşı işlediği bir suçun var olduğunu öğrenir ama ne olduğunu öğrenemez.
Manon şehirden çiftliğe sarah ile
döndüğünde kocasını kendisini bekler buldu. Çalışma odasında kocası Manon'la yaptığı görüşmede birlikte
olma isteğini Manon geri çevirir. Kocası
asilerin nehrin iki yakasında barakalarda örgütlendiklerini beyazlara
karşı ayaklanarak onları öldürecekleri
ihbarını aldığını söyledi. Çekmecedeki iki silahı alarak geceyi nöbet tutarak geçireceğini belitti. Evin tüm kepenkleri kapatıldı. Gece asiler evi bastılar.Manonun kocasını kestiler. Sarah ata binerek kaçtı. Manon kaçarken omzundan yaralandı.Walterde
çiftlikten kaçarak kurtulmuştu. Sabah olduğunda çiftliğe geri döndüler. Asilerin kırıp dökmediği yer kalmamıştı. Şehirden gelen teyzesi
kocasının cenaze törenini düzenledi.
Doktor Manonun omzundaki kurşunları çıkardı. Kalan bir kurşun kolunun oynatmasını engelliyordu. Teyzesi Sarah'ın bulunması için ilanlar vermişti. Çiftlikte kalamayacağını anlayan Manon çiftliği satarak şehirde annesinin evine taşınmayı düşünmektedir.Dördüncü bölümde, Çiftlikte yaşamanın zor olduğunu anlayan Manon teyzesi ve eniştesinin
yardımlarıyla şehre annesinin evine
taşınarak yerleşir.Dostları taziye ve
geçmiş olsun ziyaretlerine gelir.
Eniştesi sarah'ın bulunması için bu işlerle ünlü dostundan yardım ister.
Sarah'ı yıllar öncesi köle pazarından
tanıyan roget satın almak ister. Kaçmış olan sarah'ı roget'in satın almak istemesi kaçarken roget'in ona yardım
etmiş olabileceği ihtimalini doğurur.
Sarah özgür zenci rolünü başarıyla oynamış küçük kızını da satmıştır. İngiltereye gidecek olan gemiye binemeden yakalanır. Yakalanışı pahalıya mal olmuştur. Manon'un evine geri getirelerek yaşamına burada devam eder.
1830 larda yaşamış olan bu olaylar yirmibirinci yüzyılda da çeşitlenerek sürmektedir.Üstelik siyah beyaz ayrımı olmaksızın. İlginç bir kitaptır. Okumanızı öneririm.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (15)
Hayır (1)
Bu Yorumu Yanıtla