Her ne kadar okuyucu tarafından sıra dışı bir karakter gibi algılansa da Samsa aslında Kafka'nın kendi iç dünyasını, yaşadığı dönemin yaşam koşullarını, birey-toplum ekseninde bireyin ötekileştirilmesini ve yabancılaştırılmasını, apaçık şekilde dışa vurmuş halidir.
Samsa bütün çabalarının karşısında, bir sabah uyandığında kendini devasa bir böcek olarak görmesiyle beraber kendi gerçekliği tarafından dışlanmış ve hakir görülmüş, sonucunda ise kendisini gerçekliğine kabul ettirmek için çabalarken ümitsizlik içinde varlığını yitirmiştir.