Ortaokulun başlarında kırmızı başlıklı kızı mizahi bir tarzda tekrar yazmıştım. Yani kendim bir şey yaratmadım, var olan bir şeyi değiştirdim ve gayet de acemice oldu doğal olarak. İlla yazmak zorunda hissetmiştim kendimi demek, çünkü herkes yazılarımı beğeniyordu, edebiyat konusunda yetenekli kabul ediliyordum; kendimi kanıtlamak istemişim anlaşılan. Sonra nefret edip yırtmıştım bu hikayeyi. Bu kitap da benim o yazıma benziyor. Yani nefretlik değil tabii, ne de olsa yazar 11 yaşında değil, ama aynı şekilde acemice. Konunun özü belki ilginçtir ama okutmaya yetmez. Kitaptaki dil de tuhaf, Türkçe mi nece olduğu belli değil. Gün Zileli senelerdir yurtdışında yaşıyor olmanın etkisinde kalmış anlaşılan, yarı Türkçe yarı başka bir dilde bir kitap yazmış. Bu durum da kitabın tadını iyice kaçırdı benim için. Genel olarak hiç beğenmedim bu kitabı, zorlama olmuş.