Kitabın yarısına kadar beğendiğimi söyleyemem.Bir hikaye var ama ya çeviri ya da anlatım eksik kalıyor.O duyguyu yaşatamıyor gibi.Parça parça anlatılmış bir hikaye, konuya tam yoğunlaşamıyorsunuz.Ama kitabın 150 sayfasından sonra işte gerçek hikaye, duygu,karakterlerin durumu netleşiyor.Nazilerin Rusya'da bir şehri ele geçirmek isterler, hergün bombalanan bir şehirde, yaşayan insanların açlıkla, hastalıkla, ve kuşkuyla nasıl yaşadıklarını anlatıyor.Hikayenin kahramanı 22 yaşındaki bir genç kız, Anna.Anna'nın savaşta hasta babası, küçük kardeşi ve Marina'yı açlıktan ölmeden yaşatmak için verdiği mücadeleyi ve mücadelede karşısına çıkan genç bir doktorla olan aşkını anlatıyor.Özellikle savaşı güzel anlatmış.İnsan etkisinde kalıyor.Güzel bir kitap.İyi ki okumuşum.