Kitap, İlahiyat fakültelerindeki İslami Türk Edebiyatı kürsüsünün kurucusu ve ilk kadın akademisyenlerinden Doç.Dr.A.Necla Pekolcay’ın hayat hikayesini anlatıyor.Akıcı ve çok hoş bir dili var kitabın. Güzel edebi tanımlamalar, enfes teşbihlerle bezenmiş eser, 1930’lardan itibaren Türkiye’nin fotoğrafına ışık tutuyor. Hiç evlenmeyen ve tüm hayatı İstanbul’da geçen Necla Hanım kelimenin tam manasıyla bir İstanbul Hanımefendisi. Eskiye özlemini her fırsatta dile getiriyor. Değişen değerlere, sağ-sol çatışmalarına, lise ve üniversite ortamlarına dair orijinal tespitlerini pek çok fotoğraf ile desteklemiş. Maalesef Şükufe Nihal gibi, Cahit Uçuk gibi son seneleri kırgınlıklar ile geçmiş. Özellikle Marmara Üniversitesi’nde Zekeriya Beyaz’ın dekan seçilmesi ve uygulamaları ile alakalı kısımlarda hanımefendiliği ne kadar muhafaza etmeye çalışsa da kırgınlığı net olarak okunuyor. Yakın tarihin popüler bir yazımı olan kitaptan çok keyif alacaksınız.