Heidegger, Üstat Eckhart’ın okulundan gelen gerçek bir “üstat”tır. O, Almanya’da nasyonal sosyalist devrimin heyecanlı bir takipçisi olmuştur. Felsefi nedenlerle nasyonal sosyalist olmuş ve yine felsefi nedenlerle nasyonal sosyalist olmaktan vazgeçmiştir. Safranski bu çalışmasıyla, Heidegger’e salt siyasi açıdan bakıldığında, onun birçok yönüyle anlaşılmadığını ortaya çıkarmaktadır. Önsözde belirttiği gibi: “O gerçekten de çok ‘Alman’dı, tıpkı Thomas Mann’ın Adrian Leverkühn’ü gibi. Heidegger’in yaşam ve düşünce öyküsü bir kez daha bir Faustus öyküsüdür.