Kitapta genel olarak 1. Dünya Savaşı öncesi Çarlık Rusya'sının genel durumu ve çarlığın ülke içindeki Türklere uyguladığı siyasi, mali, kültürel politikalar anlatılıyor. İsmail Gaspıralı'ya ve onun yürüttüğü faaliyetlere ciddi bir yer ayrılmış. Zaten kitabın en önemli kısımlarından biri de bence burası. Bunun dışında, yazarın da sürekli belirttiği gibi, Türk topluluklarının bağımsız birer devlet olarak kendilerini kabul ettiremeyişlerinin asıl nedeninin dil birliğinden ziyade, birleşmenin din birliği altında yürütülmeye çalışılması olduğunu görüyoruz. Bu düşünce kitabın sonuç kısmında zaten son derece derli toplu olarak açıklanmış. Kazaklar, Özbekler, Tatarlar, Kırgızlar, Nogaylar, Azeriler gibi toplulukların edebiyatına, folklorüne ilgi duyanlar da bu kitabı okuyabilirler.