Romanın son derece akıcı olduğunu belirtmem gerek. Bir gün öğlende başladım, diğer gün akşam üzeri bitti. Bitti, ancak beklentilerimi boşa çıkararak bitti. Anne İsabelle ile annesinin sevdiği, etrafında görmekten hoşlandığı, eski sevgilisin oğlu olduğunu anladığımız gençle ilgisini anlatamadan bitti. Tamamen imalarla anlatılıyor ki, İsabelle ile Eddy aynı babadan. Alberto başka babadan, Margot'nun zaten ikinci eşten olduğu açık. Olayların işleniş biçimi sıkı bir okur takibi gerektiriyor. İpin ucunu kaçırmamanızı; karakterlerin adlarını ve aralarındaki bağı bir an evvel öğrenmenizi tavsiye ederim.
Bu tavsiyelerin yanısıra şunu da belirteyim ki Yahudilere II.Dünya Savaşında reva görülen tavırları bu romanda bulabilirsiniz. Baş karakterlerden biri olan Arturo, ucundan kenarından derken kendince dramını yaşıyor. Etrafındakiler de onun peşisıra sürükleniyorlar.
Roman seçerken arka kapak tanıtım yazısının son derece yanıltıcı olduğu kitaplardan biri bu da. Bir daimi eleştirim de bu yazıları yazanlara olacak elbette. Biraz daha özen gösterin lütfen. En azından kitabı okumaya zahmet edin.