2009'da kaybettiğimiz, yönetmenliği ve senaristliği kadar entellektüel yönleri de olan Halit Refiğ'in hayat hikayesini sinema serüveniyle nasıl buluşturduğunu, Türkiye'ye ve dünyaya bakışını, ülkemizde ve dünyada sinemanın gelişimini, Türk sinemasının genel özelliklerini onun hatıralarının sıcaklığında, yazılarının lezzetinde okuyup öğrenmek için iyi bir fırsat. Refiğ'in sinema hatıraları kadar başta Kemal Tahir olmak üzere döneminin önde gelen düşünür ve sanatçılarıyla olan yakınlığına da kitabında yer vermesi, kitabı Türkiye'nin yakın tarihi haline de getiriyor. Şehircilik ve mimariden musiki ve çevreciliğe kadar uzanan geniş bir ilgi alanı ve Türkiye ile Batı'nın belli başlı açılardan kıyaslanması, kitabı gerçekten okunmaya değer hale getiriyor.
Ama röportajlar, yazıların yanında biraz zayıf kalmış. Böyle bir kitabın basımı ve dizgisi daha iyi olmalıydı.