Çiçekler Büyür Hakkındaki Yorumlar

Abdurrahman Sefa 20.07.2005
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Bulgaristan'daki soydaşlarımıza Bulgarların yaptığı korkunç işkence ve zulûmların anlatıldığı çok üzücü bir kitap.Türk soydaşlarımıza özbenliklerini kaybettirebilmek için ellerinden geleni yaptıkları, onları birşey düşünmesinler diye sürekli çalıştırmaları, sürekli kontrol altında tutmaları, yine de Türklere karşı emellerine ulaşamadıkları onların ülkülerini yok edemediklerini hele de Anavatan'dan getirdikleri TÜRK BAYRAĞI'NI kullanamadıkları caminin minaresine asarak bayrağımızı dalgalandırmaları sonucunun ölüm olduğunu bildikleri büyük bir cesaret örneğidir.Bir de Arif Nihat Asya'nın Bayrak şiirinin 'Yer yüzünde yer beğen
Nereye dikilmek istersen söyle seni oraya dikeyim' dizeleri onları iyice coşturmuştur.Büyük bir heyecanla bir solukta okuduğum bir roman.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (40)
Hayır (2)
Bu Yorumu Yanıtla
okuyup da etkilendiğim,etkilenip de ağladığım,ağlayıp da unutamadığım tek romandır...içinde aşk da var milliyetçilik de.fakat daha çok insanın aklında kalan son sahnedeki aşkın nasıl bittiği...ilay kahramanının çektiği çileler içinde mehmet aliye olan aşkı ve mehmet alinin buna cevabı...bence okumakla kalamayıp,kütüphanenizin en görünen yerine koyacağınız bir roman...şiddetle tavsiye ediyorum:)
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (2)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
aslı2210 11.09.2007
bu kitabı ilk okuduğumda orta okul yıllarında idim yaklaşık 15 yıl oldu fakat zaman zaman tekrar okurum kitaplığımın içinde gördüğümde gülümsediğim kitablardan.
kitabtaki aşk okadar masum okadar çocuksu okadar deli dolu ama sonu hazin bitiyor işte. bazen tüyleriniz diken diken oluyor bazen gururlanıyor bazen meraklanıyorsunuz.
mutlaka okunması gereken kitaplardan
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (9)
Hayır (3)
Bu Yorumu Yanıtla
hcaner 21.08.2006
İnsan ne kadar geniş düşünürse düşünsün, ne kadar farklı görüşlere açık olursa olsun hayatın sadece kendi yaşadığı kadarını anlayabiliyor.
Çiçekler büyür mekanlar, kültürler, ideolojiler vs.in farklılıklarının çok keskin bir biçimde göstermiş.
Kitap bir milletin devlet rejimi ile başka insanların hayatlarını nasıl yok edebildiğini anlatıyor.Her zaman bir milletin içindeki azınlıkları anlamaya çalışmış, onların bakış açısıyla hayatlarını değerlendirebilmeyi istemiştim.Bu kitapla bir kez daha anladım ki; insanları sınıflara ayıran bir sistemin içinde ne insan olabiliyorsunuz ne de hayvan kadar kıymetli....Aşık olmak sevmek yada istemekse uzak durmanız gereken çok tehlikeli duygular...
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (6)
Hayır (2)
Bu Yorumu Yanıtla
Ibrahim Yücel 18.05.2005
kitabın ilk baskısını hatırlıyorum.80 li yılları.şiirsi anlatımı bir aşk öyküsü içinde sınırlarımızın dışındaki türk lerin acılarını sanırım çiçekler büyür kadar beni etkileyen bir roman olmadı.emine ışınsu eğer bir marksist olsa idi nobele aday falan gösterilirdi.edebiyat çevrelerinin onu yok saymaları emine ışınsu nun büyüklüğünden.kitap okuyan bütün dostlarımın okumasını sağladım.pek çoğu adını yeni duymuştu ve emine ışınsu hanımefendiyi nasıl tanımadıklarına hayret ediyordu.mübağalamı bilmem en güzel ilk on türk romanından biri.çiçekler büyür
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (16)
Hayır (3)
Bu Yorumu Yanıtla
kaşif 22.03.2005
Yine Emine Işınsu'nun güzel bir romanı
Kendine has etkileyici üslubu devam ediyor.
Diğer romanlarında olduğu gibi olaylar bir kadın karakter etrafında dönüyor.(İlay'ın etrafında)
Kardelenlere benzetilen İlay, ince ve zayıf bünyesine rağmen karşılaştığı zorluklara inatla direniyor.
İlay gerçekten çok etkileyici bir karakter.Hele yaşadığı aşk ve sevgilisini vurmak zorunda kalışı...
Herhalde böyle güçlü karakterler yaratan Emine Işınsu kendinden de bir parça eklemiş onlara...
Kitap İlay'ı ve aşkını anlatsa da aslında 1970li yıllardaki Bulgaristan'ı ve oradaki Türklerin halini gözler önüne seriyor.Komünizmin insanları birer makine gibi gördüğünü anlatıyor.Bulgarların ve Türklerin komünizmle nasıl ezildiğinden bahsediliyor.
Bulgaristanın o zamanki propagandalarına ve uygulamalarına bir bakalım:
1.Türk dili gereksizdir.
2.Eğer din seçmek gerekiyorsa Bulgar Ortodoks dini seçilmeli.
3.Türk ve Müslüman isimleri gericiliğin ifadesidir.Bu yüzden bu isimleri taşıyanlar idarelere zorluk çıkarmadan birer Bulgar ismi seçmelidir.
4.Hayvanlar arasında fark yoktur.Bu yüzden domuz eti mutlak yenmeli, yakın zamanda Türk köylerine yalnız domuz eti sevk edilecektir.
Görüyorsunuz.Neden Bulgaristandan bu kadar çok Türk göçetmiştir.Biraz anlaşılmıştır herhalde.
En son olarak kitabın içinde bu durumu çok iyi anlatan bir şiir var:
"Hey sen,
Bana bak, gel küçük kukla
Zıpla, kalk... otur
Küçük kukla küçük kukla haydi gül.
Şimdi ağla!-Aa gülüyor, bak şimdi ağlıyor.
-Tabii ağlayıp gülecek çünkü BEN istedim!
Şimdi yat küçük kukla, Şu hançer saplanacak bağrına ıstırap çekeceksin...haydii!
-O hoo, sahiden ıstırap çeker gibi, yoksa duygusu mu var?
-Bilmem hiç düşünmedim, fakat sıkıldım ondan.
Öl küçük kukla, öl!"
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (12)
Hayır (2)
Bu Yorumu Yanıtla
Ömrümde,birdaha sonra birdaha okuyacağım nadir kitaplardan biri.Tüm arkadaşlarıma okuttum bu kitabı henüz beğenmeyenine raslamadım.Bir aşk ancak bu kadar yalın bir dille anlatılabilir ve bir dönemin gerçeğini,savaşın ne demek olduğunu insan yaşamadan ancak bu kadar iyi anlayabilir.Mutlaka okuyun,asla pişman olmayacaksınız...
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (12)
Hayır (3)
Bu Yorumu Yanıtla
KY-20880 31.01.2003
emin IŞINSU her zamanki yalın diliyle bir dünya gerçeğini toplum içinde azınlıkta kalan insanların sıkıntılarını hele birde onlara saygı duymayan ve asimile etmeye çalışan bir sistemin içindelerse hayatlarının nasıl ufalandığını çok etkileyici bir şekilde anlatmış insan ne kadar geniş düşünürse düşünsün hayatın sadece kendi yaşadığı kadarını anlayabiliyor. bu kitapla bir kez daha anladımki;insanları sınıflara ayırmaya çalışan bir sistemin içinde ne insan olabiliyorsunuz nede hayvan.aşık olmak, sevmek veya istemekse uzak durmanız gereken çok tehlikeli duygular.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (10)
Hayır (1)
Bu Yorumu Yanıtla
delirmen 08.02.2002
Bir çok romanda var olan şeyler bu romanda yok;
mesela gereksiz tasvirler şairane fakat anlaşılmaz bir dil sıkıntıdan atlanacak sayfalar. Bunlar yerine olayları ve duyguları güçlü bir şekilde ortaya koyan sade ve şık bir anlatım . İnsan ilişkilerinde umut ve inaç , yozlaşma ve bunların karşılaşmasını konu alan her cümlesi okunası bir kitap .Siyasi (Türkiye ve Bulgaristan arasındaki siyasi ilişkiden bahsediyorum)içerik kitabın her yerinde olmakla birlikte bireysel ilşkiler daha ön planda . İlay karakteri okuyan herkesi mutlaka etkiliyecek . Türk romancılığına inancımı tazeleyen bu kitabı herkeze tavsiye ediyorum .
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (45)
Hayır (7)
Bu Yorumu Yanıtla