İstanbul'da Yaşama Sanatı Hakkındaki Yorumlar

Yazar bir İstanbul aşığı ve her aşık gibi maşukunu da iyi tanıyor. Kitap genel olarak güzel ancak bana göre en büyük eksiği bir albüm şeklinde hazırlanmamış olması. Evet bence bahsi geçen tarihi yerlerin, kitabelerin, manzaraların fotoğraflarını içerseydi çok daha güzel olacaktı. Okurken eksikliklerini hissettim doğrusu...

Bu kitap İstanbul'un kısaltılmış bir atlası olduğu gibi, aynı zamanda nasıl yaşanacağının ve nerelerde neyin olduğunu ortaya koyan "büyük İstanbul Atlası" desek yeri olur. İstanbul'u bugün sevmeyenler ve çekilmez bulanlar bu şehri hiç bir zaman sevmek eçin ellerinden geleni yapmamışlardır. İstanbulu yaşamak için önce istanbulu bilmek lazım.

Ben İran'ın bazı yerlerini gezdim. O esnada kandimi yurdumda gibi hissettim. Yaşar Kalafat'ın bu eseri benim gördükleerimi ve duyduklarımı fazlasıyla veriyor. İran'ın kültür ve folklor olarak bize çok yakın olduğunu bu kitabı okuyarak anlamaktayız.

İstanbul hakkında mutlak okunması gereken bir eser. Hele de Haluk Dursunun eşsiz kaleminden, lezzeti harika.

A.Haluk Dursun Hocamın "İstanbul'u Yaşama Sanatı" kitabını, bir İstanbul aşığı olarak bir çırpıda okuyuverdim.
İstanbul'un o eşsiz ve engin kültürünü yansıtan nadir, hatta içerdiği konu ve konuları işleyiş bakımından nev-i şahsına münhâsır bir eser.
Adeta İstanbul'da adım adım dolaşıyorsunuz hissini bırakan bu rehber kitapla; Haluk Dursun Hocamızın dediği gibi "İstanbul'un Derûnuna Aşina Olma"ya çalışabilirsiniz.
İstanbul'un en güzel manzaraları nerelerden seyredilir? İstanbul'un o meşhur konakları hala nerelerde arz-ı endâm etmektedir? Boğazdaki en eski yalı hangisidir? İstanbul musikîsini hala nerelerde dinleme nasibine erişebiliriz? İstanbul'u İstanbul yapan ağaçlar, çiçekler, bitkiler nelerdir? Meşhûr akide şekeri nereden alınır?....gibi pek çok sorunun cevabını bulabileceğiniz hoş bir başucu kitabı.
Beğenmeniz ümidiyle...

Bir şehri anlamak elbette geçmişini özümsemek ve bugününden de zevk almakla mümkündür. Yazar her bir bölümde İstanbul hakkında bir çok bilinmeyen noktanın yanısıra, farkedilemeyen gözden kaçmış değerlere de yer vererek okuyucuyu bilgilendiriyor. Bu kitabı okuyunca insan hergün yanından geçip gittiği eski bir çeşmeye artık daha bir dikkatli bakma ihtiyacı duyuyor. Bu koca şehrin hengamesi içinde kaybolmaya yüz tutan herkesi A. Haluk Dursun ile Boğaziçi'nde baharın tadını çıkarmaya davet ediyorum, hiç olmazsa bu bahar erguvan bayramı geçmeden...

ben bir yabancıdan dinlemiştim,benim açımdan önemliydi çünkü istanbula aşık birisi olarak nesnel görüşleri merak ediyorum,istanbulun içinden bir iki tane paris,iki üç tane londra ve birçok roma ve floransa çıkar diyordu..içinde yaşadığı güzelliği farkedemeden onu mahfedenlere bu değeri betimleyen Dursun un güzel gözlemleri kitabı ilginç kılıyor,ben çok beğendim

istanbul'da yaşamanın bir sanat olduğunu, ve de müellifin deyişiyle "ele geçmezse eğer sevdiğimiz, çare ne; eldekini sevmeliyiz" demek zorunda kalışımızı özetleyen bir kitap. A. Haluk Dursun artık yok olmaya başlayan izleri takipde çok başarılı bir yazar. Bu kitap gerçekten bu yazara yakışır özelliklere sahip.