Etika ya da buradaki adıyla Törebilim, Spinoza'nın en önemli yapıtlarından biridir. Ne var ki yazar içinde bulunduğu şartlardan dolayı eserini bu ad isimlendirmiştir.Gilles Deleuze'un da belirttiği gibi(Gilles Deleuze, Spinoza Üstüne On Bir Ders, (çev. Ulus Baker) Öteki Yay., Ankara 2000, s.91,240) Spinoza'nın bu eserinin adı gerçekte "Ontoloji" idi. Ancak o,Tractatus'a olan yoğun baskılar nedeniyle bu eserin adını kurnazca Etika diye değiştirmiştir.Eserin ilk bölümünün "Tanrı hakkında" olması bu eserin özelde ontoloji genelde ise teoloji bağlamında kaleme alındığını hatta Tanrı-İnsan ilişkisini ele alan bir yapıt olduğunu ortaya koymaktadır. Gerçekten Deleuze'un ifade ettiği gibi bir husus söz konusu ise bu durum Spinoza gibi cesur,liberal, özgürlükçü ve objektif bir filozof için ciddi bir kusurdur.Biz eserin genel okunuşundan Deleuz'un vurguladığı durumun söz konusu olabileceği düşüncesini taşımaktayız. Sonuç olarak şunu demek istiyoruz ki, Spinoza'nın genel düşüncesi onun yalnızca bu eseri dikkate alınarak anlaşılamaz.Çünkü Tractatus'un gölgesinde yayımlanan bu eserde bazı düşünceler teolojik söylem yerine daha metafiziksel ya da felsefi bir söylemle ifade edilmeye çalışılmıştır. Örneğin yazarın "Principles of Cartesian Philosophy", "Short Treatise on God, Man and His Well-Being" ve "Mektupları" incelendiğinde, söz konusu bu eserlerdeki düşüncelerin Etika'da daha sistemli ve farklı bir söylemle dile getirildiği görülecektir.Ayrıca yazarın yaşamında önemli bir role sahip olan "Tractatus Theologico-Politicus" adlı eseri de Etika'nın ya da Törebilimin daha sağlıklı anlaşılmasında ve yukarıda dile getirilen eleştirilerin yeterli kanıtı olduğuna katkı sağlayacaktır. Şimidilik bu kadarla yetinmek istiyoruz.Bu konuda daha detaylı yazışmak isteyenlerle yazışabiliriz.Kazım Arıcan