Panorama Cilt I-II Hakkındaki Yorumlar

Kitap, 1923-1952 senelerini kapsıyor..İnkılaplarımızın tehlikeleri atlatmadığı, pusuda yatan yobazların varlığı önemle vurgulanmış..Atatürk'ün devrimlerine ayak uyduramayanları, ayak uyduranların yürüyüşe devam etmediğini ve devam edenlerin ise ne hallere düştüklerini sergilemiş..Atatürk'ün Nutuk'u gibi her Türk gencinin okuması gerektiğine inanıyorum..Tavsiyedir..

Panorama,bir fikir romanıdır.Daha doğrusu tezli bir romandır.Müdafaa edilen tez,Türk ınkılabının temellerinin henüz lazım geldiği kadar tehlikeden uzak olmayışıdır.Bu roman,çeşitli olaylar ve tipler aracılığıyla Atatürk inkılaplarının yapıldığı,demokrasiye geçiş mücadelelerinin verildiği yılları anlatır.Romanda sadece Türk inkılabının geçirdiği safhalar anlatılmıyor,aynı zamanda ,siyasi,sosyal ve kültürel hayatımızdaki endişelerin ve tezatların panoraması çiziliyor.Yakup Kadri,tezini müdafaa etmek için,objektif bir görüşle,acı hakikatleri gözlerimizin önüne sererken hiç bir zaman kötümserliğe kapılmıyor.İyilerle kötülerin,beyaz meleklerle kara meleklerin çarpıştıkları bu cemiyetin panoramasını çizerken,gelecek nesillere ibret dersi alacakları bie nevi vasiyetname bırakıyor.Panorama'da iyiliği fenalığı,fazileti ve alçaklığı,iyimserliği ve kötümserliği,ölçülülüğü ve aşırılılığı,vatanseverliği ve ihaneti temsil eden şahıslar vardır.Yakup Kadri'nin öteden beri canlandırdığı fakat en iyi örneklerini Panorama'da verdiği ölmez tiplerdir.Panorama sağlam,akıcı,nereye gittiğini bilen,kelimeleri gelişigüzel değil,bilerek,tam yerinde kullanan üslupla yazılmıştır.Panorama mutlaka okumamız gereken sadece Türk inkılabının geçirdiği safhaların değil aynı zamanda siyasi,sosyal ve kültürel hayatımızın anatomisidir...

Yakup Kadri'nin yazarlık ve düşünüş açısından en olgun eseri olan Panorama'nın edebiyat çevrelerince yeterince ele alınmayışı gerçekten de hayret vericidir benim için. Kitap gerek muhteva yönünden gerekse de zaman açısından bize yazarın hayatının ve ideal dünyasının bir özetini verir. Kitapta savaş sonrası yıllardan çok partili döneme kadar uzanan bir zaman yelpazesi detaylı ve gerçekçi bir yönden ele alınmıştır. Ele alınan kişi sayısı bakımından oldukça fazla olan ve yazarın olaylar arasında birebir bağlantı kurmadan olayların dolaylı olarak birbirlerine bağlandığı bu roman başta sıkıcı gelen ama olaylar birbirlerine bağlanmaya başladığı vakit elinizden bırakamayacağınız bir kitap. Yakup Kadri'nin tüm romanları gibi bir tez romanı olan kitapta geçen mektuplaşmalara bakarak yazarın konuya ne kadar hakim ve konu hakkında ne kadar derin düşündüğünü görebiliriz. Geçen olayların dışında bu mektuplaşmalar, diyebilirimki, bizdeki Milli Mücadele ruhunu taşıyan aydınlardaki fikir çatışmalarının özeti gibidir.