Küba lideri Fidel Castro’ nun kaleme aldığı bu kitabı okuyan sıradan ve belirli bir fikre entegre olmamış birinin komünizm fikrinden etkilenmesi gayet normal bir durumdur. Kitabı okuduğunuzda gerçekten de komünist sistemin aslında ne derece büyük ve paylaşımcı ve de bilinç zengini bir sistem olduğunu kavrayabiliyorsunuz. Ancak herkes tarafından da bilinmektedir ki komünist tüm ülkeler gibi Fidel’ in ülkesi de baskıcı bir ülkedir. Eğer insanlar ya da fikir toplulukları kendi ideolojilerini anlattıkları kitaplardaki tüm uygulamaları yerine getirmiş olsalardı sanırım dünya üzerindeki tüm sistemler halen hayatiyetini devam ettirirdi. Ancak en fazla yaşayan sistem bile 600 yıllık Osmanlı sisteminden başkası olmasa gerek. Ancak görülmektedir ki o bile yıkılmıştır. Anlatılanlar ve empoze edilenlerle ya da bir ideolojinin teorisi ile pratizizesi arasındaki farklılıklar maalesef hiçbir sistemin devamlılığının da olmamasına neden olmaktadır. Fidel Castro’ da bu sistemlerin içerisinde olan ve sistem ile icraat arasındaki farklılıkları ile gerçek bir demokrasiyi ve sosyalizmi yakalayamayan bir sistemin önderidir. Ancak Fidel’ i sadece bir ideolojinin temsilcisi olarak izlemek de yanlış geliyor bana, onun bir dünyan lideri olarak da incelenmesinde ciddi faydalar görüyorum.